Müddessir Suresi Şiiri - Osman Erdoğmuş

MÜDDESSİR SURESİ

Adını ilk ayetinden alır. Kur’an’da sadece burada geçer.

Müzzemmil’in zıt anlamlısı.

Müzzemmil; üste bir şey almak, (İç dünyası)
Müddessir; alta bir şey almak, (Dış dünya) yatak onun için bu isimle zikredilir, üzerinde yatanda müzzemmil olur.

Müzzemmil suresinden sonra gelir. Müzzemmil; eylemin inşasına, Müddessir; söylemin ve ahlakın inşasına dairdir.

İlk 7 ayette, 7 emir gelir.

Müzzemmil suresi Peygamberimizin Nübüvvetini, Müddessir suresi ise Risaletini anlatır.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

1. Ey yatan kişi. Yatan iyi, iyi değildir. Muhteşem ahlak üzerine olan kişi yatmaz.

Ey vahye bürünen Peygamber

2. Nezr, uyar. NEZR: Adaktan gelir çünkü adakta bir korku ve uyarı olduğu için.

Kalk. Sen kalkan iyi ol.

3. Rabbinin yüceliğini dillendir.

Tekbir: bu ayetten sonra namaza girmiştir ve namazımızın bir parçası olmuştur. Allah, tek büyüktür.

Allah’ı en büyük tanıyacaksın. Çünkü Ondan büyük yok. Büyüklükte eşi ve benzeri yok.

Müşrikler Allah’ı biliyor Allah-u Ekber’i bilmiyorlar.

Amerika, Avrupa çinden de büyük.

4. Elbiseni temizle emri, elbisenin altındaki teni de kapsar. Onu da temizle.

Elbiseyi temiz tutma, vahyin sözcülüğünü yapacak olan peygamberde bir vizyon inşasıdır.

Amelini, ahlakını, kalbini, nefsini, davranışlarını temizle.

Elbise kişinin aynasıdır.

5. RUCZ; Şirk. Allah’a isyana götüren her şey.

RİCZ; Pislik demektir. Biri manevi pislik diğeri maddi pislik. İkisinden de uzak durmak gerekir.

Hicret, pislikten kaçmaktır.

6. İyiliği çok görme veya iyiliği kazanç kapısı haline getirme.

İyiliği yap ve yaptığın iyiliği unut. Sen unutsan da Allah unutmaz. Allah için yapıyorsan Allah, Allah kadar verir.

Büyük için yapılan hiçbir şey küçük değildir.

Fedakarlıklarının hesabını yapanlar hiçbir zaman dava adamı olamazlar.

İman istismar edilmez.

7. Sadece Rabbin hatırına sabret.

Bir insan Allah için ne kadar katlanıyorsa, katlandığını o kadar çok seviyor demektir.

Rabbine kulluğa sabret, Peygamberliğin sana yüklediği ekstra mükellefiyetler var, bunlara sabret.

SABIR: Mazeret üretmek değildir. Sızlanmamaktır. Şikayet etmemektir. Şartlar değişince kendini değiştirmek değildir, bu zillettir.

Bu ayetten sonra gelen ayetler muhtevasından anlaşılacağı gibi açık davet dönemi başladıktan sonra inmiştir.

8. Allah inancının altında hemen ahrete iman var. Mekke toplumuna ahret bilinci yerleştiriliyor.

9. HAC 1-2

10. Kâfirin Kur’an’da ilk geçtiği yer burası.

Kâfir haberdar olmayan değil, kendine gelen gerçeği bilerek inkar edendir.

11. Velit bin Muğire örneği ile müşrikler uyarılıyor ama hüküm geneldir.

12. Hayatımızı kolaylaştırmak için verilen serveti Allah’a karşı kullanmamalı.

13. 10 veya 12 oğlu vardı. Velit bin Velit, Halit bin Velit.

14. MEHHED: Beşik, döşek. El bebek gül benek büyüdü. Hepimizin serüveni aynı.

Karun ne ise Velir bin Muğire oydu.
İslam’a karşı çalışan devletlerde Velittir.

15. Kella; yoo, öyle yağma yok manasınadır.

Daha fazla istiyor. Zannediyor ki mal onu ebedileştirecek.

Müslüman elindeki varlığı müsbet şekilde kullanır.

16. ANİD; Bir manası da, damarı patlamış durmadan akan kan. İnkarı her şeyini patlatmış.

17. Bir kâfirin psikolojisi çiziliyor bundan sonra dikkat edelim.

SAĞUD: Ahirette ateşten bir dağ. HŞ

O Benim ayetlerimi yokuşa sürdü, ben de onu yokuşa süreceğim.

18. Sadece tarihte geçmiş bir kâfirden bahsetmiyor, her zaman, her zeminde bu tip kâfir var. Düşündü, taşındı, ölçtü, biçti ama önyargısıyla.

FEKKERE: Sığ düşünmedir burada. TEFEKKÜR: olumlu düşünme, iyi düşünme anlamına gelir.

Mekke kodamanları, aristokratları bir araya gelip karar verirler, aynı dilden konuşalım diye. Velit bin Muğireyi görevlendirirler. Sonra onun fikrini sorarlar.

KAHİN desek; o kahin değildir. Onun sözleri kahininkine benzemez.

DELİ desek; Biz deliliği biliriz. Deliler gibi boğulup sıkıntı çekmiyor. Vesvese görmüyor.

ŞAİR desek; Biz şiiri receziyle, hecesiyle, karizi, makbuzu ve mubsutu ile biliriz. Onun söyledikleri şiir değil.

SİHİRBAZ desek; sihirbazları ve sihirlerini gördük. O düğümlere üflemiyor.o ne diyor.

Allah’a yemin olsun ki, Onun sözünde bir tatlılık vardır. Kökü hurma ağacı gibi dalı da meyvelidir. Onun hakkında bu söyleyeceklerinizden hangini söylerseniz, sözünüzün batıl ve asılsız olduğu hemen anlaşılır.
Ama Onun hakkında en iyi söyleyebileceğiniz şey, Onun sihirbaz olduğunu söylemeniz olacaktır. Kişiyi dininden ayırdığını, kişiyi babasından, kişiyi eşinden, kişiyi kardeşinden, kişiyi aşiretinden kopardığını söyleyiniz. Der.

19. 20. Çünkü metresi yanlış, kilosu yanlış, litresi yanlış. Yanlış metreyle ölçerseniz doğru bulunmaz. Akıl kilonuzu vahiyle doğrultmadan ölçmeyin manasına geliyor.

KADERE: Kanuna bağlamak, kanunlaştırmak. Tabiat kanunları da kaderdir. Kur’an’ın ayetleri de Allah’ın kaderidir, kanunudur.

KADER: Ölçü manası vardır. Her şeyi bir ölçü ile yarattı Allah. KAMER 49

KADERE: Değerlendirdi. Ölçüp biçtiği bir şeyi değerlendiriyorsun. İmtihan sonucunu değerlendirdiğin gibi.

Top sahasının bile bir ölçüsü var. Allah’ın yok mu?

21. Etrafı süzdü.

22. 23. 24. 25. Bir tipoloji çiziyor Kur’an. Bu tipoloji her yerde rastlanır cinsten.
Düşünüyor bir insan, önyargı ile mi, ön bilgi ile mi? Önyargı küfürdür. Önbilgi imandır.

Burada bize verilen ders: tasavvurdaki yanlış ve yamukluk eğer giderilmezse akla yansır. Akıl hüküm verir iken yamuk kilo ile yanlış metre ile hüküm verir.

26. Şimdi bu tipe ne yapılacağını söylüyor vahiy.

27. Sen Sakar’ı nereden bileceksin Ey Peygamber. Onu ancak Ben söyleyince bilebilirsin.

SAKAR: Özel bir cehennem

28. Ne öldürür ne diriltir, öyle bir yer ki; ne ölebilirsin ne yaşayabilirsin.

29. İnsana kendini gösteren bir levhadır. O bir levhadır ki, insanlık kendini onda seyredecek. Ekranı çağrıştırıyor yani.

Cehennem onu öyle bir yakacak ki maskesini yakınca gerçeği ortaya çıkacak.

30. Bu surenin en müteşabih ayetlerinden biri. O melek diyenler olmuş. “Aleyha” da ki “ha” sekar cehennemine gider.

Kur’an da 19 örgüsü olabilir, başka örgüler de olabilir. Kur’an mucizi beyandır, mucizedir. Kur’an ın içerisinde bu güne kadar fark edilmemiş bir takım örgüler olabilir. Bir takım özel sistemler olabilir.

Fakat Kur’an ın maksadı özel sistemler değil, hidayetir. Bu bir hidayet kitabıdır. “..hüden lil muttekıyn.” (Bakara/2) Evet, beyyinattır, “ve beyyinâtin minel hüdâ velFurkan.” (Bakara/185) hidayet ve furkanın beyyinatıdır.

Kur’an kendisi, kendisini açıklıyor. Dolayısıyla gerekçesi buradadır 31. ayet, 30. ayetin gerekçesidir başka bir şey değil. Ve burada Kur’an aslında bir mucize olarak önümüze geliyor ve bir imtihan olarakta arasına bazı hususları yerleştiriyor.

31. Allah’ım Sen bildirmezsen biz yine inanacaktık.

Allah Kur’an’da bazen sayıları söyler bizi imtihan eder.

FİTNE: Bozgunculuk, tefrika, imtihan. Madeni eritip içerisinden cevheri çıkarmak.

Kur’an’ın mucizevi beyanı. Bir ayet insanları üç gruba ayırıyor.

Bu vahiy şifre kitabı değil, bu vahiy rakamlarla bulmaca kitabı değil, Bu vahiy İlla zikra lil beşer, insanlık için bir öğüt, bir uyarı Allah’ın bir hatırlatmasıdır.

Unutmayın uyaran Allah’tır. Vahiyle uyananlara ne mutlu. Vahiyle ayılanlara ne mutlu, vahiyle kurtulanlara ne mutlu.

32. KELLA: Burada hayır, sığ düşünene, yanlış ölçüp tartana, kendini “sakar cehennemine” yaslayana hayır.

Buna ay şahit olsun. Bak görünene, onu inkar edebiliyor musun?

Ay, Allah’ın varlığına bir şahit. Gecenin ayeti oluyor.

Ayın bir çok işlevi var. Nuzül sürecinde ilk “vav” ile yemin burada ediliyor. Ay şahit olsun. Önce Allah’a şahit olsun. Allah’ın düzeninde hiçbir şeyin tesadüfen yaratılmadığına şahit olsun. Allah’ın yasalarına şahit olsun ki, ay bir yasaya göre dönüyor.

İnsanın yaptıklarına ay şahit olsun.

Ay ışığı iyiliği, karanlık kötülüğü temsil ettiğini düşünelim. Kötülük olmasaydı iyilik olmazdı. Ay ışığı olmasaydı karanlığın farkına nasıl varacaktık.

Velit bin Muğire’nin karanlıkta olduğunu ona bir ışık gerektiğini vurguluyor olabilir.

33. “Vav” ile yeminler Allah’a izafe edilir. “Uksimu” ile yapılan yeminlerden farkı, bu konularda düşün, tefekkür et ve anla manası vardır.

Cehalet karanlığının gidişine. İnsan ne kadar bilgili olursa olsun iman yoksa cahildir, karanlıktadır.

34. Şöyle de düşünebiliriz. Dünya hayatı bir gece, ahiret gündüzdür. Burada iman ettiğimizi orada göreceğiz. Görünce zaten inkar olmaz.

Küfür gecesi, vahiy güneşi ile aydınlandı. İşte müthiş bir ifade. İfadenin gücüne bakın. Yani göz yetmez, ışıkta lazım. Işığın göze nispeti neyse, vahyin akla nispeti de odur. Akıl yetmez vahy lazım. Akıl göz gibidir, vahiy ışık gibi. İkisi birleşirse ancak insan hakikati görür.

35. Kur’an’ın bildirmesi dışında hiçbir kaynak bize ahretten bilgi veremez.

36. Allah sizi seviyor ve sizi cennet için yarattı. Neden siz layık olduğunuza değil de, sakara doğru gidiyorsunuz.

Cenneti de bizim için yarattı. İnsan sevdiğinin ateşe düşmesine razı olur mu?

37. Siz ne dilerseniz kendiniz için, Allah’ta sizin için onu diler. Sonucu sizin gayretiniz belirleyecek.

İyilikte de yarışmayı önde bitirmek. Ne güzel bir ufuk.

38. Berceste bir ayet. Kendi ellerimizle kazandıklarımızın rehiniyiz.

Kimse kimsenin amelleri ile cennete giremez. Yukarıda anlatılan kötü insan tipi.

39. Ancak sağduyu sahipleri müstesna. Vicdanlılar, iyilik sahipleri. TUR 21

40. 41. MÜCRİM: Günahı hayat tarzı haline getirenler.

42. İnsan cenneti de içinde taşır, cehennemi de. Gittikleri yerlere onu taşırlar. Biz neredeyiz?

43. MUSALLİN: Allah’a yüz dönenler. Kıbleye dönmek, yüzünü Allah’a dönmektir. Allah’a kulluğu vurgular.

44. Üstte insan ile Allah arasındaki ilişkiyi, burada insan ile insan arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor.

45. Günaha, ahlaksızlığa, pisliğe dalanlarla dalmak. Günaha birlikte daldıklarınızı mı mazeret göstereceksiniz.

Koyun psikolojisine dikkat çekiyor.

46. Tüm azgınlıkların, tüm tuğyanların, isyanların, günahların temelinde ahireti inkar var. Çünkü ahirete iman, adalete imandır, hesaba imandır.

47. Dört husus cehennemliklerin vasfı olarak niteleniyor. 1. Yüzümüz Allah’a dönük değildi. 2. Yoksulu doyurmuyorduk. 3. Günaha dalardık. 4. Hesap gününü yalanlardık.

Sonraya bıraktığımız ameller.

48. ŞEFAAT: Bir kimsenin suçunun bağışlanması ya da dileğinin yerine getirilmesi konusunda o kimseye başkası tarafından yapılan aracılık.

Allah’ın affettiği bir kulunu, yine bir kulu sayesinde ödüllendirmesi. Sahnede ödülü biri eliyle alması gibi.

Şefaatin Kur’an’da geçtiği ilk ayet. Niçin sualine cevap 38, ayette belirtiliyor. Yaptıkların şefaat etmeyecekse kimseden şefaat bekleme. 37, ayette de nerede olmak istersen. Müşrikler putlarının şefaat edecek anlayışını sıfırlıyor.

ŞEFAATİN OLUMSUZ GEÇTİĞİ AYETLER.
BAKARA 48-123-254-255
ENAM 51-70-94
ARAF 53
YUNUS 3-18
ENBİYA 28
ŞUARA 100
RUM 13
SEBE 23
YASİN 23
ZÜMER 43
MÜMİN 18
ZUHRUF 86
MÜDDESSİR 48

ZÜMER 44. De ki: “Şefaat tümüyle Allah’a aittir. Göklerin ve yerin hükümranlığı O’nundur. Sonra yalnız O’na döndürüleceksiniz.”

TAHA 109 O gün, Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.

NECM 26 Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah’ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar.

49. Falan beni kayıracak diye Allah’a sırt dönenlerin eline ne geçecek.

Allah Kur’an’la öğüt veriyor. Kur’an’ın bir adı da ZİKR.

50. 51. Yaban eşeği dostu düşmandan ayıramaz. Kendisine ot vermek için yaklaşandan da kaçar, onu öldürmeye gelenden de kaçar. Her çığlığa kulak kabartır, her çığlığı aleyhinde zanneder.

Aslandan kaçan yaban eşeği belki kurtulur. Kur’an’dan kaçan nasıl kurtulacak.

Zımmen Kur’an adamı medenileştirir, manası vardır. Kur’an bedevi bir toplumun içine indi. Eşkıyadan evliya çıkardı. Kararmış bir coğrafyaya indi, orayı aydınlık yaptı.

52. Ona geldiyse, bize de gelsin mantığı. Vahiy sizi umut ışığına çağırdığı halde yaban eşekleri gibi kaçıyorsunuz.

53. İman, ahiret sancısını, korkusunu içine yerleştirmek içindir. Ahrete inanmayan her günahı işler.

54. İnsan doğru yolu bulsun diye Allah’ın gönderdiği öğüttür Kur’an.

55. Allah insana dilemesi için irade verdi, burada iradeye hürmet var.

56. Eğer birinden sakınacaksak Allah’tan,
Birinden korkacaksak Allah’tan,
Sevginin en büyüğü Allah’a,
Yardım isteyeceksen Allah’tan,
Kul olacaksak Allah’a olacağız. Vesselam.

MÜDDESSİR SURESİNİ HAYATA TAŞIMAK

1. KENDİMİZE GELİP UYARMA GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRMELİYİZ.
2. ALLAH’IN BÜYÜKLÜĞÜNÜ BİL VE İTAAT ET.
3. İÇİNİ VE DIŞINI GÜZEL AHLAK İLE DONAT.
4. SON SAATİ VE KIYAMETİ AKLINDAN HİÇ ÇIKARMA.
5. ALLAH’IN VERDİĞİ NİMETLER ŞÜKRÜMÜZÜ ARTTIRSIN.
6. KİMSEYİ KENDİNDEN KÜÇÜK GÖRME.
7. HER AN İMTİHANDA OLDUĞUMUZU HATIRLA.
8. KAZANDIKLARINA DİKKAR ET. KAZANDIKLARININ ESİRİ OLMA.
9. CENNET VE CEHENNEMİ DÜŞÜN ONA GÖRE YAŞA.
10. HADDİNİ BİL. ALLAH’A BİLGİÇLİK TASLAMA.
11. KUR’AN’IN ÖĞÜT OLDUĞUNU BİL. EMİRLERİNE SARIL.
12. NE DİLERSEN ALLAH’TAN DİLE.