İlçemizin doksanaltı parça köyü olduğu söylenirdi. Yenipazar ilçe olunca azaldı kaç tane kaldı bilmiyorum. Biz Gökçeler bölgesine bakardık ve her ay eşek sırtında , Şahinler, Kasımlar, Karacalar, Bayat, Çengeller, Gökçeler , Belen, Bedi dolaşır muhtardan geldiler diye belge alırdık. Eğer gebe varsa bakardık. Ben değil tabiki Ebe hanım bakardı. Eşim köy ebesiydi. Köy ebesi diyorum çünkü şehir ebesi olabilmesi için vilayette altı ay kurs görmesi gerekiyordu. Bu olaya daha sonra döneceğim. Şimdi başka olay anlatacağım.
Bu köylerin birbiriyle hem akrabalık hem de dostluk ilişkileri çok güçlüdür. Bayramlarda düğünlerde ölümlerde hıdrellezlerde dahası toplu yapılan işlerde bir araya gelirler hal hatır sorarlar. Pilav dökerler (dökerler deriz biz pişirirler) hep birlikte ahenk yerinde yerler ayrıca poşetlerde evlere de götürürler.
Bizimde akrabalarımız vardır bu köylerde. Biz ilçede oturduğumuz için her pazara geldiklerinde her panayıra geldiklerinde bizim eve uğrarlar.
Ben göçümü İzmit’e taşıdım. Orada emekli olduk. Birgün hanım:
-Hazırlık yapalım Bilecik’i , Gölpazarı’nı ve köyleri gezip de gelelim
Dedi.
Hazırlığımızı yaptık ve yola koyulduk. Önce Bilecik’te kardeşime uğradık ve birkaç gece misafir olduk. Hanım;
-Köy yolunu takiben gidelim Gemici’deki halanın kızı Hediye’ye uğrayalım .
Dedi.
Gemici köyüne geldik. Yıllardır hiç evine gitmemişim. Küçücük köyde evini sorduk ve kapıyı çaldık;
-Kim o ?
Diye söylenerek kapıyı açan Hediye;
-Amanın kimler gelmiş nerden çıktınız siz kııızz girin girin sıcak su dökmek lazım sizin ayaklarınıza adamda evde yok n’apcaz ki ay ay ay
Eve girdik. Ev ahşap kerpiçden yapılmış. Yüz kiloluk ben yürüdükçe yıkılacakmış gibi sallanıyor. Evin hayatına (salon) kuru fasulyeleri sermiş onları ayıklıyormuş. Hemen bize kavun kesti peynir çıkardı,
-Yiyin yiyin ben hemen bir çay koyayım.
-Bizim karnımız tok işinin başına otur da sohbet edelim
-Olur mu öyle şey? Yemek yeriz hem bu akşam kalırsınız, katiyen koyvermem. Ercep sen hiç geldin mi? bizim eve, hem akşama enişten de gelir.
İşi oluruna bıraktık. Ben dışarı çıktım kapılarının önündeki nardan kocaman kopardım ve güzelce yedim. Demek ki sonbaharda gitmişiz.
İkna edip oradan ayrıldık. Ayrılırken,
-Kasımlarda abamada uğrayın sevinsin garip..
Diye tenbihledi.
Kasımların girişinde Mesut enişte bizi bekliyordu. Hediye telefonla haber vermiş. Birlikte eve gittik Mürvet abla çok sevindi.
-Nerden aklınıza geldi dayım oğlu. Sen bizim evi bilir miydin? Ne kadar sevindim bilemezsin, dur gözlerinden öpeyim. Bizimde akrabalarımız varmış da bizi de ararlarmış da..
Orada da çay içtik, kavun karpuz yedik sohbet ettik. Gitmek için ayaklandık. Mürvet abla:
-Nereye bu akşam kalacaksınız katiyyen koyvermem..kırk yılın sırtı bir gelmişsiniz olur mu öyle şey oturun bakam..
Biraz daha oturup sohbet ettik ve ikna edip amcamda kalmak üzere Çengellere yöneldik.
İlk defa amcamda kalmaya niyetlenmiştik. Çengellere geldiğimizde amcamın İstanbul’a kızlarına gittiğini öğrendik . Bizde dayımın oğlu Mustafa’da birkaç gün kalıp İzmit’e döndük.
Buraya kadar her şey normaldi. Amcam köye gelince bizim geldiğimizi ve kendisinde kalacağımızı ama olmadığı için Mustafa’da kaldığımızı öğrenmiş. Üzülmüş ama yapacak bir şey yok.” Daha sonra gelir kalırlar haber vereylerdi” Demiş.
“Bu arada dost tavsiyesi, vaktiniz ve sağlığınız varken dost ve akrabalarınızı ziyaret ediniz”
Bizim gezimizden bir ay sonra amcam telefon etti:
-Oğlum Hediye öldü.
Amcam bir ay sonra tekrar telefon etti:
-Oğlum Mürvet öldü.
İşte mucize bu. Yıllardır evlerine uğramadığım hatta evlerinin nerede olduğunu dahi bilmediğim halamın kızları bizden sonra arka arkaya öldüler.
Allah tüm ölmüşlerimize rahmetiyle muamele eylesin. Mekanları cennet bahçelerinden bir bahçe olsun. Tüm dualarımız onlara gitsin.
Recep Uslu
Kayıt Tarihi : 11.5.2021 02:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ölmüşlerinize rahmet kalanlara da sıhhat, afiyet ve sabr-ı cemiller temenni ederiz.
Ölmüşlerinize rahmet kalanlara da sıhhat, afiyet ve sabr-ı cemiller temenni ederiz.
Ölmüşlerinize rahmet kalanlara da sıhhat, afiyet ve sabr-ı cemiller temenni ederiz.
TÜM YORUMLAR (3)