I
Geçmişe kök salmış
O dalgalı musiki
Yansımalarla gelen atalar sesi
Yeni bir çığlıktır ötelerden ötelerden
“Ehlibeyt’in sena ve mersiyesi Ahsen-i efdal-i fezaildir,
Kim ki bir beyt ol hususta der ol dahi Ehlibeyt’e dahildir.”
FUZÛLİ
Siyah kıldan nakışlı bir palto giymişti,
Peygamber sabah Ali evine gelmişti
O yön bu yön diye diye
Kaybettiğim zaman yeter
Belâlar yurdu olunca yerim
Kanıma girecek şeytan
Ölüler evinin iç görüntüleri
Tatlı ırmak yavaş ak
şarkımı bitireyim
T.S.Eliot
Karanlıktan alacakaranlığa
Yol gidiyor ışığa doğru
Gonca bir gülü yeniden açtırırdı sabah yelleri
Başucumda türbe servi gelen anar giden anar
Önden gidenlerin geride kalanlara borcu gibi
Çimenlerin çiğinden ayakların kınası silinirdi
Tan kızılı ibikler geceye İsrafil gibi girer
Güllere uykudan uyanın der
Gecenin en yumuşak duvarına vuruyordu
Sanki ses aydan dökülüyordu
Göreve çıkmış ümmî kuş
Dayanıklı bir zamanın gül yüzleri
Çocukluğumun yetim kimsesizleri
Nur yüzlü ihtiyarların rüya konuğu
Lâla Şahin ve Ayıt Dede ışıtan gecemi
I
Bir kaşık kahvenin suyla buluşması
Ellerden gönüllere uzanan
Kırk yıllık hatırın sunulması
Alevi göklere yükselen
Ateş yak da göreyim
Renk ve ışık denizi
Her köşesi bâğ-ı İrem
Evliya Çelebi’de gönül açıcı yerdi
Çocukluk bilmecesi
Kedi evin eğlencesi
Kendi kendisi olan
Sınırları iyi koyan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!