sırr-ı hilkata bürünen akşamdır
alevlenen ufuklardan dökülen hep sekerattır
ilk lemadır ankanın kanatlarından düşen
nihayetsiz şuadır gökler ötesi diyarlara
sonsuzluğa uçup giden
artık ışık alacasıdır düşler
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla