Sil gözyaşlarını ağlama gönül
Yeter ağladığın ona yıllarca
O vefasıza bel bağlama gönül
Yeter bağladığın ona yıllarca
Senin kıymetini o bilmemiş ki
Hasretin içimi bağrımı deldi
Yetiş imdadıma nerelerdeysen
Anamdan emdiğim burnumdan geldi
Yetiş imdadıma nerelerdeysen
Dünya denilen bu handan usandım
Yıkılmazdım deli rüzgarlarıyla
Gizli gizli esen yelde yıkıldım
Başa çıktım dili cazgırlarıyla
Yüze gülen tatlı dilde yıkıldım
Sahralardan geçip çöller dolaştım
Kendimle benliğimle açılır aram
Üzülürüm seni andığım an da
Her defada sanki deşilir yaram
Süzülürüm seni andığım an da
Saçlarım sizde ki nedir bu beyaz
Şimdi aklanmanın vakti mi gülüm
Hiç bir tane yoktu daha geçen yaz
Hemen çoklanmanın vakti mi gülüm
Ta ezelden bir güzele vuruldum
Sen bu köyden çekip gittikten sonra
Bende daha duramadım vay beni
Kurduğum hayaller gittikten sonra
Bir daha da kuramadim vay beni
Boş ümitlerle hep duşlere daldım
Ugrun Ugrun habersiz çekip gitti el gibi
Vedasız elvedasız bilinmez bir diyara
Bıraktı beni sanki suya muhtaç Gül gibi
Vefasız vefasızmış daha ne deyim yare
Her gün türlü çeşitli fistanlar giyiyormuş
Yüreğine Yar aşkını kondurdun
Kül eyledin Aslı için yandırdın
Allem ettin kallem ettin kandırdın
Keremine Aslısını vermedin
Aşkı için yüce Dağlar deldirdin
Bana ettiğin gibi sende sevilme sev de
Sevdiğin o kimise umru duymasın umru
Başkasıyla evlenme hatta evde kal ev de
Sevdiğin her kimise umru duymasın umru
Kimse seni her gece düşünerek yanmasın
Dünya vurdum duymaz kullar vefasız
Belimi bük etti umrunda değil
Bir de dönüp durur bak arsız arsız
Ömrümü tüketti umrumda değil
Bana yıllarımı garip yaşattı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!