İlâh’ın takdiriyle, melek icâzet alıp;
Semâdan arza ecel yolculuğuna dalıp...
Bir lahzada fanînin yanı başında durur,
Kimine sancı verir, kimine engin sürûr.
Artık vâde dolmuştur: Azrâil, şerbeti sun!
Bir şerbet ki içmeden çözülemeyen füsun...
Cihân misâfirine ikrâm olur son nefes,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sanki bu şiir bana yazılmış. Duygulandım. Anlatılan muammanın yarısını yaşadım değerli Üstadım. Yaşadığımı da ' Bık ta Öyle Gel ' Adlı şiirimde naklettim.
Bu harika şiirinizi selam, sevgi ve saygılarımla Listeme alıyorum.
Hakikat: Her saniye, ölümün zamânıdır!
Zira mahlûku beşer, cihânın mihmânıdır.
Üzerinde saatlerde düşünülecek birbirinden özel mısralar. Kutluyorum değerli kardeşim. Tam puan.
TEBRİK EDERİM UĞUR KARDEŞİM.KALEMİN HER ZAMANKI GİBİ MÜKEMMEL VE GÜZEL.KUTLARIM CAN KALEM.SEVGİYLE
Tebrikler usta kalem harika olmuş.
Seni bu şiiri yazmaya iten düşünce yapın senin için en büyük ödüldür.
Hakk ve hakikati anlatan kalemin zeval görmesin.
Ölüm, yaşamın en anlamlı gerçeği. Bu gerçeği yüreğin dehlizlerini titrete titrete kaleme alıp da yüzünü Rabbe dönen , gerçekle muamma arasındaki bilinmez noktada yine ona sığınan yüreğini , kalemini kutluyorum şair.
Sen böyle muhteşem eserler yazdıkça gönüllerdeki en güzel ödülleri alırsın Uğur can.Rabbim bu kaleme her geçen gün biraz daha kuvvet versin.Yüreğinden öpüyorum.
' Kabrinin başucunda ismin yazılı sütun,
Yegâne varlığındır! Zaman, ölüme meftun.
Gülbaz fâni ömürden beyhûde medet umma;
Ahiret âleminde ahvâlimiz muamma! '
Yüreğine sağlık Sevgili Uğur. kutladım, alkışladım.
Sevgiler gönderdim.
'Uğur, fâni ömürden beyhûde medet umma;
Ahiret âleminde ahvâlimiz muamma!'
Mükemmel bir anlatım, gardaş.
Tebrikler.
Sevgiler Bakü`den
Ş
A
H
E
S
E
R
FAZLA LAFA HACET YOK.
TEBRİKLER GELECEĞİN MEHMET AKİF'İ.
SELAM VE DUA İLE.
bu şiir de çok güzel olmuş kardeşim. tebrik ediyorum.
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta