1980 Tokat
Ankara, Çerkezköy ve Isparta dan sonra şimdide Tekirdağ /Çorlu da yaşamaya devam........
maviydi... düşledim
bahar gibi mevsimi
ömürlük ve sıcak...
denizi sevdim gökyüzünün ardından
yüzmeye yeltenmeden
Çıkmaz sokakların karanlık telaşında adım atmaya korkmanın
Ve hep belki geri dönerimlerin ardına baktırışındaki edasıyla
Yerinde sayarken şuursuzca,
Çıldırmışlığın dinginginliğiyle kenetlediğin parmaklarının
terlediğini hissedersin.
Ne dayanılmaz değil mi?
Sanki bu yağmur
Yağmur siliyor beni senden
Gök gürüldedi sen ürktün farkındayım
Ne kadar alıştıysan varlığıma
Hep varmışım sanıyor gibisin yok olduğumda
Şimdi yokum farkındayım
yüreğimi acıtıyor dillerin zaman zaman
gözlerime doluyor sorular
gözlerim doluyor
sen siliyorsun...
unutuluyor geri beslemeye mahal vermeyen acılar
18 yaşımda,1998 de ilk ayrılığımızda anneme;
Sesini duyamıyorum karanlıklarda
İlmiyormu acı feryadımın yankısı sana?
Acısı yüreğimin,
Ciğerlerimde nemli toprak kokusu...
Islandın mı İstanbul?
Sanki bir anıya sıkışmış,
Binlerce sokak taşı altındayım.
Her adımım bir vurgun!
O kadar çoksun ki üzerimde,
beton taşın üzerinde tutunmuş çırpınıyor
kanadında tek bir renk -kelebek-
o kısacık ömrüne acımadan hangi rüzgara tutunup geldin
kim attı seni bu pürüzsüzlüğe neyi vaat ederek
işte görüp duyabileceğin bu kadar
yalayıp yutuvermiş zaman kırıntılarındaki kırgınlıklarımı.
dönüp baktım saymakla bitmiyormuş meğer...
unutur mu hiç her hatasına kılıf arayan
oysa zaman zaman;
zaman iyi ki geçmiş dermi insan?
der, o çok acıyan yanından damlayamayan
Sabah sarısı mutlulukların ellerimden kokusu siniyor
Dokunduğum her şeye
Ruhum gözlerimden taşan sevginle sarhoş! Bilemezsin.
Aldığında beni
sanki gizli kalmış hanene,
Aleni yalnızlığımla ürktüm aşktan, bilemezsin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!