Hasan herzaman yaptığı gibi, yine koyunlarını önüne katmış onları otlatmak için derenin kenarında ki otlağa götürmüştü. Kavalını çıkarıp başladı yanık türküler çalmaya. Bazen etkisinde kalıp gözyaşlarıyla yıkardı yüzünü. Babasını küçük yaşta kaybettiği için annesiyle birlikte yaşıyordu. Yüzünü bile zor hatırladığı babası içinde gözyaşı dökerdi kavalını çalarken. Anesi de hergün kendisine, içinde yiyecek olan bir çıkın hazırlardı. Öğleye doğru karnı acıkır yemeğini yer, ondan sonra da ağacın altında uykuya dalardı.
Öğlen olmuş karnı acıkmıştı.
-Annem neler hazırladı bir bakayım.
Aslında annesi hergün bahçeden topladığı domates, taze soğan biraz da koyun sütünden yaptığı peyniri hazırlardı oğlu için. Ama Hasan sanki hergün ayrı yiyecekler çıkacakmış gibi açardı çıkınını. Birgüzel karnını doyurur ağacın gölgesinde kıvrılıp uyurdu. Hava mis gibi, ılık ılık rüzgar, uykusunu daha da körüklüyordu sanki. Zoraki gözlerini açıp koyunlarına birkez daha baktı.
-Kendi halinde otluyorlar dedikten sonra uykuya daldı.
-Hasan Hasan bana yardım et.
-Sen de kimsin nerdesin. Seni göremiyorum yalnız sesini duyuyorum.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Kısmet nasıl da ayağına gelebiliyor insanın.
Binbir Gece Masallarını anımsattı bana.
Tebrikler.
Kadir Tozlu
İnsanın kısmetı olmak için böylesine insanın rüylarına giren kısmet ancak büyük bir talıh kuşu olur.
Keşke herşey bu kadar kolay gerşekleşebilseydi
Çocukluğumuzda dinlediğimiz masalları hatırlattı .yüreğinize sağlık sevgili Menekşe
sevgi çiçek misali bazen mor dağlarda biter ,,bazende insanın tam yüreğinin tam ortasında yüerğiniz sevgisiz kalmasın kaleminiz susmasın en içten saygı ve sevgilerimle ilk tam puan bizden olsun
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta