Göç zamanı erişti; sarardı yeşil otlar.
Gayrı hazan vaktidir; gördüm mor çiğdemleri
Obada bir telaş var; yüklendi yağız atlar.
Neden garip dururlar; sordum mor çiğdemleri.
Yine ayrılacağım; dertliyim, telaşım var.
Onulmaz derde kalmış bir sevdalı başım var.
Ne senden özge yarim, ne de arkadaşım var.
Geçeceğin yollara serdim mor çiğdemleri.
Şarba sarmış başına; al fistanına bakın.
Mecnun oldum yolunda; çok görme bana sakın.
Aklımdan çıkmıyorsun, içime sindi kokun.
Gönlüne girmek için derdim mor çiğdemleri.
Böylesine sevdayı kul Çepni nasıl taşır?
Gül yüzünü görünce ayakları dolaşır.
Taksan sarı saçına, görsen nasıl yaraşır.
Kınalı ellerine verdim mor çiğdemleri.
Kayıt Tarihi : 4.10.2006 01:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Can dostlar; Eylül ayı ortalarından itibaren Karadeniz yaylalarında gayrı yayladan göç zamanıdır. Hayvanların başları süslenir, çimenler eflatun, bayaz,mor çiğdemlerle donanır. Çiğdemler göç zamanı açtığından, yörede ismi 'Var git çiçeği'dir. bu göç zamanı içimi başka bir hüzün kaplar. Bu duyguyu sizlerle paylaşmak istedim.
![Yusuf Mısırlıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/10/04/mor-cigdemler.jpg)
Onulmaz derde kalmış bir sevdalı başım var.
Ne senden özge yarim, ne de arkadaşım var.
Geçeceğin yollara serdim mor çiğdemleri.
Üstadım, şiirlerinizde dizeler arasındaki ahenk, her dörtlüğün manasındaki yerli yerinde kavramlar ve şiirin bütünlüğüne yayılan genel hazzı okumaktan keyifliyim.
Yüreğinize sağlık dost.
Selam ve dua ile.
TÜM YORUMLAR (1)