MOR BEYAZI TENEŞİRDE, BİR KARDAN ADAM.
#fatma doğan
Bir bir aralandı gözümde, yıldızsız gecenin sansürlü kirpikleri,
Soğuk bir ayaz üflüyordu rüzgârın dudakları, yüzüme,
Tiz ıslığı sıyırıyordu kurşun gibi sessizliğin kulağını.
Saatin sarkacı duvarda idam mahkûmu gibi asılı dursa da
Yelkovan, güneşe kaçan akrebin peşini kovalıyordu nefes nefese beşi beş geçe.
/
Ben kalbime batan boz gülün dikenlerini ayıklıyordum kör mahmur, bir cımbızla.
Beynimde ne kelimeler ne cümleler kaynıyordu bir bilsen, fokur fokur
Yoğuşmalarını bekliyorum, başını cama dayadım, eli çenesinde yalnızlığımın.
Neler damlayacak, hangi renge dönecek bu sessizlikte, turnusol kağıdım,
Neler yağacak bakalım, Aşinası olduğum, tuzlu gözyaşlarımın üstüne.
Gözü kara zalim kadınlar yağar belki dolu dolu şiirleriyle,
Ya da lapa lapa, saçı başı ağarmış mahzun bakışlı kardan adamlar,
/
Sessizlik konuşmaya başladı işte içimde,
Yoğuşmaya başladı gözümdeki kara duman,
Yerimdeki kızıl ateşle,
Göğümdeki mavi düşlerim birbiriyle hınca hınç çarpıştıkça,
Yağmaya durdu nihayet bekleyip durduğum telaşlı yağış,
Yavaş yavaş kayıyorken alacakaranlığın elleri penceremden aşağı imdat diyerek,
Puslu ama boş gözlerle bakıyorum gecenin ölen gözlerine.
Önce ağır ağır kar yağıyor,
Tuzlu göz yaşı gölümün üstüne çöküyor bulut.
Ardından, Lapa lapa kardan adamlar başlıyor gökyüzünden birer birer inmeye.
Üşüyen umutları görüyorum tir tir titreşen,
Ve sabahın ilk ışıklarıyla alıyorum içeri hepsini, perdelerimi aralayıp,
Mis gibi dumanı tüten sıcacık kahve sunuyorum hepsine kırk yıl hatırlı
Gecenin son ketum karanlığından arda kalan takma kirpiklerini atıyorum,
Bende unuttuğu sahte gözyaşlarıyla beraber yaka paça
Bakıyorum dışarı,
Kar seven kirpikler, düz tabanlı pabuçlarıyla dolanıyor mavi ayak izlerini bırakarak, caddelerde
Hala bilmiyorum benim yüreğime kim basıyor kanata kanata geceleri,
Kim basıyor, çivi gibi ayazdan topuğuyla canımı yaka yaka
Kan kızılı sözler damlıyor, turnusol kağıdımdan her gece asidik kokulu
Kardan adamlardan geri alacağım nihayet baz mavisi buzdan ayak izlerimi
/
Ne çok ayak izim öldü şimdiye dek, ne çok izler açtım karlarda,
Turkuaz Mavisi bir can debeleniyor yine turnusol kağıdımda şimdi,
Kardan bir adam çözünüyor yine buzlarından,
Biraz da kömür karası acısını törpüleyeceğim, ellerimde yonta yonta
Elmas kalbinin.
Tertemiz bir karla, yüreğine çöreklenen süfliliği, arıtmıştır çamurundan zaman
Düşler dökülüyordu lapa lapa üzerine, bembeyaz kelebeklerin kanatlarından yükte hafif pahada ağır,
Her şeye rağmen,
Eriyip gidiyordu eline bulaşmış kahrının kokuşmuş tuzu
Eriyip gidiyordu tuzlu gözyaşıyla kardan adamın ellerini üşüten buzdan kalem
Kaynayan kelimeler yoğuşup yağıyordu onun da mısralarına kar gibi, sürme gözlü ahuyar.
O yüzden nemli bakıyor o da yağmurdan kaçarken doluya tutulan ay gibi
O yüzden çaresiz bakıyor o da aşktan kaçarken sevdaya tutulan kar gibi
Turnusol gemim yalpalayıp duruyor kızıl, mavi gelgitlerimde,
Bazen öyle yoruluyor ki kardan adamla yüreğimiz!
Uzanmak çok daha iyi gelir belki de turnusolden teneşire boylu boyuna,
Ve örtünmek daha güzel ısıtır bizi mor beyaz şiirden örülü örtülerle.
(FATMA DOĞAN 19.02.2025/TURHAL)
Kayıt Tarihi : 19.2.2025 13:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!