Mor benekli bir ay
Her zamanki devingen yolculuğuna başlayarak
Durgun bir ırmağın üzerinden
Uzaklara doğru salına salına akıyor
Gökte yıldızlar oynaşıyor.
Gecedeyim.
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Neden şairler en çok sevinçleri değil de hep hüzünleri yazarlar? Sevinçler kısa, hüzünler uzun olduğu için mi? Ya da hüzünlüyken kendimizi daha iyi dinlediğimiz için mi? Bugüzel şiire yazılacak olan tüm yorumlar yapılmış. Ve ben sadece tebriklerimi sunuyorum.
Demek ki ay manzaraları ; gecenin aynı vaktinde, aynı kentin gökyüzünde hep aynı manzaraları vermiyor . Sadece ay değil , bütün ışıkların voltları kör kandil derecesine iniyor , çiçeklerin renkler soluyor ...Nedeni ilk gülümseyen bulutun bir ihanet rüzgarına kapılıp savrulması , dünyayı değiştiriyor..
Kutluyorum sayın Necdet Arslan .
Şiirin içine M.Dumas ve İngiliz Sevgili girince kendimizce oluşturduğumuz okur dekorları biraz değişiklik göstersede, güzeldi.
Kaleminize, yüreğinize sağlık ...
Bu gece ellerim bağlı, duygularım yitik…
Bu gece ıstıraba doymalıyım!
Bu gecenin ilk cümlelerini böyle yazmalıyım.
Gecenin sonunda
Avuçlar dolusu sessizliğin seslerle buluştuğu anda
Başka bir ben olmalıyım.
Mor benekli ay'a
Bu ayrılık, olağanüstü bir romana dönüşmeden
“Beni almadan gitme! ” diye yalvarmalıyım.....
Tüm bölümler harika ama bu son bölüm bana farklı duygular çağrıştırdı...Bir yalnızlığın senfonisini dinledim..Müziği açıp gözlerimi kapatır gibi..Gökyüzü yıldızlarla dolu...Olsun, yalnız bir yıldız olmak hiçte zor değil...avuçlar dolu sessizliğin içinde...Kimbilir çığlıklar o avuçların içinde saklı belki de...Birazdan yeryüzüne serpiştirilip aynı şarkıyı söyleyenlerin üstünü örtecek.....Mor benekli ay....Üstüme ört ve beni almadan gitme batmak için dağların ardına......
Kutluyorum....
Sevgilerimle...
Bir çığlık, gidince hüzünler bırakan
Kaybolmuş bir sevgili için
Marguerite Duras'ın yaptığı gibi
‘İngiliz Sevgili'ye benzer bir romana
Çılgınca tüketilen bir geçmişi
''Onun ilk gülümsemesini ve son ihanetini
Birlikte yazmalısın! ” diyerek haykırıyor.
Bu gece ellerim bağlı, duygularım yitik…
Bu gece ıstıraba doymalıyım!
Bu gecenin ilk cümlelerini böyle yazmalıyım.
Gökyüzünde iki kuş...
Yağmur bulutlarına inat hem ağlaşıyor hem oynaşıyorlar...
Çünkü biliyolar ki zaman sarkacında büyüttüğü ayrılık kelimesinde onları yarım bırakacak...
TEBRİKLER...
Bu ayrılık, olağanüstü bir romana dönüşmeden
“Beni almadan gitme! ” diye yalvarmalıyım.
muhteşemdi tebrik ediyorum tam puanım panonuzdadır saygılar..._dejavü_
Bu ayrılık, olağanüstü bir romana dönüşmeden
“Beni almadan gitme! ” diye yalvarmalıyım...bu kısım çok hoşuma gitti...güzel bir iç döküştü...tebrikler..saygılar..
Kimselerin tanımadığı bu kentte
Bir yağmur tanesi gibi yalnız kalmak
Veya aydınlık, şafaklarda eriyorken
Ayrılığın acısını kara kara düşünmek
Ne değin güç şey değil mi?
hüzün ve özlem çok güzel bir anlatım olmuş tamamlayıcı,kalemin susmasın tebrikler.
çok hüzünlü yalın bir çalışma sevgili dost ...hüzünde şiiri şiir yapıyor ne çare zevkle okudum düşündüm kendimdende bir şeyler buldum engin yüreğiniz hep var olsun kaleminizde sevgiler...
müzeyyen başkır
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta