Gurbette,
Buğday tenli, sonbahar kaçkını
Elif yüzlü ikindişlerin
Tüneyince gözbebeklerine firavuni halkalar
Başlar haşimi ufuklarda mor ağıtlar.
O zaman ben
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Rahmetli Kazım Koyuncu'nun 'İşte Gidiyorum'
şarkısını dinlerken 'Mor Ağıtlar'ınızı okumak varmış kısmette...Ne şarkıyı terketmek mümkün şimdi
ne de bu requiemi...
Sanıyorum yalnızca bir buzdağının üstü bu sayfada söylenenler...
Geride daha çok şey olmalı gün yüzüne çıkmayı bekleyen...
Yanılıyor muyum?
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta