Montajı Yapılmamış Gidişin Son Fi ...

Çürümüş bir ürperişin içinde Çinlerim var.Setlerini zülfünle örmüşsün. Oysa o saçlarını okşamaktı benim hayalimin son sayfası.
-Yapayalnızlığın bağışlarıyla sana tutunmuş bir tutku tecimeniyim.
Acıma bana. Duygularının tüccarlığını yapıyorum, seninle içsel bir hazineye sahip olmaya çalışan ; ama seni seven aşk cambazıyım.
*
Buz a’yazını unutmuş sol yanımda. Sıcağın gerek.Gereğenlerin damlamalı gözlerinden, erimelisin beni acıların donuk kentinde.
-Dondurduğun hayalin içine gelmelisin.
Gelmelisin Tinna Tenna…
-Ben sensiz nasıl soruların hayatlarında kalırım,nasıl cevapsız aşkların gergefinde gri gramofonlar çalarım.
-Beni ç’algıcı mı sandın? Bunca sanrılar damlalarında göl, göllerin içimde ağlayamadıklarıma okyanus.
-Ben de ağlamak istedim omzunda. Tam tersi yapalım, bıyıklarımı sen tak, omzunda ben ağlayayım. Damlalarım insin vicdanına anlarsın beni belki.
*
Kendimi aradım cevapsız arama bile değilmişim meğer. Ben senden sonra kime arasam senin mesajlarını okuyorlar.
- Yüzü tanıdıklar akıyor güncelerime. Günümde tuhaf bir kurgu büyüyor, büyüyor ve büyüyorsun bende.
Yeni doğmuş bir çocuk oluyorum.Ağlamıyorum ki gözyaşlarına karışmasın aşkım.
-Emziğimi imgelere bandırıyorum. Biraz felsefi salıncağımda sallanıyorum.

Nice oluyorum diyorum ki:
Bir açlık büyüyor güzelliğimden: Aydınlattıklarıma acı vermek istiyorum, soymak istiyorum bir şey bağışladıklarımı –hayınlığa böylesine susamışım ben.

Doluluğum böyle öç kuruyor, böyle bir kalleşlik sızıyor yalnızlığımdan.

Bağışlaya bağışlaya öldü bağışlamanın mutluluğu; kendi bolluğundan bezdi erdemim!

Ve kendi yokluğumun yoğrulmuş yoksunuyum. Kendi yalnızlığımın çoğullarında içsel oğulları ölen vefalı iç bir babayım.
-Ve bir de damlalarının babasıyım. Her damlan içimde bir vicdan evladı bıraktı. Onları büyütmek kolay değil.Anne olmayınca onları büyütmek, kurutmak zor oldu Tinna.
-Yırtık meramın ortasın bir mera, k’oyunlarım otlanıyor. Yaralarıma aç kurtlar saldırmakta.
-Kanamaktayım.
Lime lime akıyorum sensizliğin en ben yerine. Kor düşler peşimde

Yanar durum senle. Kurumuş özlemlerin damında kalırım, düşerim yare, düşlerim yere. Serpilmiş öylesi yaşamanın fitili olup yakılıyorum leyla’lar sahilinde
-Çıplak arzular değiyor , değinemediklerine, değmediklerine, değmez dediklerine.
* Ben de insanım ben de …
Ucu kırık bir dünya çubuk olmuş yanılgılarına. Yansık hayıfların var.
Keşkelerinden sonra amalar gelince çıkamıyorsun bağlaçların bağıl nefretlerinden.
-Oysa bizi bağlayan için ilgeçleri vardı. Aramızda her cümlede değişik anlam ilgileri kuran ilgeçlerin akar tümcelerime.
-Ünlemlerini besleyen damlalarını alamadım sensizliğin kitabından. Damla ile ünlem esintilerinde beni acıların kitabında çıkaramadın.
-Bir de içinde ürüyen soru imlerinde önyargıların yargıç oldu.
Karar:
-Mutluluk nedir; hangi duyunun imbiğinde ibrişimlerini sunar?
-Kim mutlu ki bu mutsuz güveler k’emirirken ç’alınmış zamanlarda.
-Yoksulluğum sen ile sen arasında. Sana varamayışın fakiriyim.
Fakr u zaruret içinde zatüre olmuş demlerim var.Işığımı kapatmak isteyen güzellerin gecesinde değilim.
-Karanlığında beni yaşatma finali hazırlayan perilerin peri değilim.
-Gayrı kırlangıçların son kavuştağında bam telimi kopardı hayat.
B u yüzden karar sensin, kararsızlık aşka yama.
-Işıldayan temlerin temasında gemlerimi çalma yazgısal anafordan.

-Bana suskun yanılgıların, yenilgilerin, kırılışların, diyemediklerin.

Işıyanların var yüreğimin diplerinde. Dehlizlerimde oynayan görünmezliklerin var.
-Bir ben var, göremediğin, damlalarını yeniden akıtamadığın Tinna Tenna