Bardaktan mı boşanıyor yağmur?
Gök mü delindi yoksa?
Benim gözümde yaş mı var?
Maç seyrediyorum oysa.
Boş ver şimdi beni.
Seyret ayağında topla geleni.
Bak nasıl dizdi herkasi çalıma.
Gelme Gül; gelme artık aklıma.
Bak birader topu yine aldı.
Noluyorki hakeme düdük çaldı.
Neresi faul ulan bunun.
Maç seyrediyorum Nur; değil senin konun.
Çocukta yetenek var ama.
İyi oynuyor helal ona.
Yakışır bu oyunu birde golle süslemek.
Yakışmıyor Melek; sana bunları söylemek.
Yaptığına bak hakemin; çaldı yine düdüğü.
Serap mıdır nedir bu herifin gördüğü?
Bir gözlük verinde şuna sesi kesilsin.
Serap! Benim gördüğüm serapta sensin.
Herif nihayet attı golünü.
Üç beş kişi duyacak ancak ününü.
Ama hakkıydı iki asist birde gol.
Yaklaşma Güneş! Benden uzak ol.
Ne iş kardeş; niye bu düdük sesi?
Kesilmedi mi hala bu maymunun nefesi?
Öyle ya; önce bir muayene lazım adama.
Sen tak Fidan, gözlük yakışıyor sana.
Adam haklıymış ama ilk yarı bitmiş.
Zaman ne çabuk uçup gitmiş.
Hayat dediğin neki abi, sadece bir an.
Ömür! Anılacaksa adım birtek sen an.
Baba ben derim ki; gidelim artık eve.
Baksana saate; çeyrek var üçe.
Haklısın dostum sahur yaklaşmış iyice.
Seviyorum seni Sevda; hemde delice.
İyi ıslandık ama balık olduk sudan çıkmış.
Şimdi farkettim bende; benim karnım acıkmış.
İyi ya; eve gidince yemeğini yersin.
Söylesene Nigar; sen bu aşka ne dersin.
Düşündümde baba, manyak bu adamlar.
Bu yağmurun altında top peşinde kim koşar?
Onlar manyaksa dostum; bizede demeliler ahmak.
Lakin yakışıyor bize yağmurda ıslanmak.
10 Kasım 2002
Kemal SarıalioğluKayıt Tarihi : 14.11.2002 22:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!