Monna Rosa -IV- Ve Monna Rosa Şiiri - Yo ...

'cahil cesur olur'... divan şiiri anlaşılmaz diyen adam; ' ben anlamadım' demiyorda.. 'divan şairleri anlaşılmaz şiir yazma yarışmasında...' vs lafı uzatıp gidiyor.. Bir insanın 'ben bilmiyorum' demesi erdemdir.. Ama ne yazıkki bir medeniyeti kendi cahilliğine kurban ediyor.. neyse cahille yatan zır cahil kalkar..Mehmet YUSUFLŞAR

İlgili kişiyedir lafım. Kimse üstüne alınmasın.

Polemiği sevmeyen sataşmaz. Siz karşı çıkarken, bir donanımı içermiyor sözleriniz. Laf olsun diye tepki koyduğunuzu düşünüyorum sizin. Yazdıklarınızın mantık silsilesiyle, tutarlılıkla ilgisi yok. Kişileri varsayımlarınızla meşgul etmeyi bırakıp, şiirlerle ilgilenin lütfen.
Şiirlerinizi saklayan sizsiniz.
Koyun ortaya onları. Açın eleştiriye. Eleştirirken tarafsızlığımı göreceksiniz.

Yine döktürmüş bir zatı muhterem. Ölümü anlamak için ölmek gerekmediği gibi bir şiiri anlayıp sezmek içinde illa şiir yazmak gerekmiyor. Vallahi dâhilik (!) konusunda sizin yanınızda biz neyiz ki! Her şeyi okumuş bitirmişsiniz sular seller gibi. Biz ancak feyiz alırız yanınızda

Önce hatırlatırım bilmeyenlere: bu site şiirlerin ortaya konulduğu kişilerce saygı ve nezaket ölçüleri içinde özgürce eleştirildiği bir yer. Kimse kimseden üstün değil yani. Bu sitede şiir yazanların, şiirleri eleştirenlerin elbette ayrıcalıklı bir yanı var: Şiiri sevmeleri, şair olmalarıdır.

Şiire geleyim.
Bu şiir, imgelerin üst üste bindirildiği, bütünlüğünde bir anlamı barındırmayan bir şiir maalesef. Yine imgelerde dilin zenginliğine katılan hiçbir şey yok. İkinci yenide, imgeler özenle, titizlikle seçilir, şiirin bütünlüğünden bağımsız değildir. Şiiri okuduğunuzda en azından anlamı, değinmelerden anlar, hisseder, kavrarsınız.
Bu şiir dizelerinin bazıları gerçeküstü öğeler içerse de bir konuya ilişkin değil. Kopuk. Mistiklikte gönlü saran, onu sarsan ya da okşayan bir dokunuş vardır. Burada dişe dokunur birkaç dize dışında her şey boşluğa yazılmış sanki. Saygılar.
.

Yorumlarından bâzı şeyleri iyi bildiklerini ima eden;bir şiir hakkında iyi,kötü,şiir gibi şiir diyenler var...Onların şiirlerini okumak istediğimde ne yazık ki hiçbir şiirine rastlayamıyorum...Bu gibi dâhilerin(!)varsa şiirlerini bulup okumak hem bizleri sevindirecek,hem de Türk şiiri adına onur kaynağı olacaktır...Acâba şiir adına hep böyle akıl verici yorumlar yaparken kendi şiirlerini neden görücüye çıkarmıyorlar...İşte meydan...İyi iseler alkışlamak boynumuzun borcu olsun...Aksi taktirde birşey biliyormuş gibi davranmasınlar...Elbette bir şâirin iyi,kötü,vasat şiirleri olur...En tanınmışlarının bile vasat şiirlerine rastlanabilir...Sezâi Karakoç'un şiirleri,bence,Karakoç kardeşlerin en sonuncu sırasında gelir...Birinci sırada Abdurrahim,ikinci sırada Bahattin Karakoç gelir...Tabiiki bu benim fikrim...Muannid münâzaracılara karşı susmayı tercih ederim...Çünkü faydası olmaz...Günün şiirini dize dize anlayıp anlatacak bir dâhi varsa bu şiiri anlamlandırsın...Çok iyi bir iş yapmış olur...Anlayan yok ta gene çok güzel,anlamlı,şiir gibi şiir diyen varsa aklına şaşayım...En iyi aşçı bile bazen herhangi bir sebeple kötü yemek yapmış olabilir...Yiyenler de olabilir...Biliyorsunuz gâvurlar köpeklerine çok düşkündürler...Onlara da çok lezzetli pastalar yapıyorlar...Bâzı filmlerde gördük,insanlar bile onlardan yeyip lezzet alabiliyorlar...Onları çok tanınmış aşçılar,pastacılar yapıyor...

Elbette kör kuyuları yoklayanlar; kozalitenin sığ dönemeçlerinde cevap arayanları tatmin etmek niyetiyle yazmayacaktır ürküten dizelerini...İhtişamın rezaletle kardeş olduğunu gören sürmeli gözler nasıl olur da ortalamaların şaşı dünyasında yer bulabilsin dedi sadece genç adam..
Ben sadece sustum o gün..

Sezai Karakoç işte devasa eserlerden birtanesi daha.Türk edebiyatına kazandırılan...

Rüyasında örümcek başlarsa ağlamağa,
İçine gül koyduğum tüfek ölmeye başlar.
Günahını sırtına yüklenen kaplumbağa
Gibi ölüm önünde öz benliğim yavaşlar.
Öyleyse şu şapkayı fırlatayım ırmağa.

bu mısralar için..................ne söylenebilir ki..!!!!???


Saygılarımla.

Seazi KARAKOÇun bu dizlerini okuyup sevenlere hemen ardından saygıyla adını andığım ATİLLA İLHAN ın şiirlerini okumalarını hararetle öneririm. Ayırıca, muhteşem şiirlerini sesinden dinlemek isteyenlere 'kendi sesinden Atilla İlhan şiirleri' CDsini de öneririm. SEZAİ KARAKOÇ un bu şiiri gerçekten nitelikli bir ırmak [uzun] şiir. Şiir güzel olduğunda kim yazarsa yazsın önemli değil. İster usta şair, ister yeni yetme şair, ister kadın şair, ister erkek şair, ister gay şair, ister lezbiyen şair, ister ataisit, ister inançlı, ister sağcı, ister solcu hiç ama hiç önemli değil. bu şiir sağ tandanslı şair SEZAİ KARAKOÇ tarafından yazılmış şiir gibi şiir, nitelikli ve sağlam şiir. burada sürekli vurgu yapıyorum ürün, yapıt iyiyse 'iyi' denmeli. yazan kişinin konumu ve durumu bunu etkilememeli. Ayrıca unutulmamalı ki, herkesd her zaman muhteşem ürünler ortaya koyamayabilir. Bu da onları gölgelemez ya da küçük düşürmez. Dünkü FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL Hocanın şiririn vasatlığının onun şiir dünyasındaki yerini değiştirmeyeceği gibi... Burada arkadaşlar zaman zaman tartışma zeminini kaydırıyor ve kişiselleştiriyorlar. Oysa, burada temel yaklaşım ve ölçüt ortaya konulan ürünün taa kendisidir. Bu tür değerlendirmelerde nesnel olunması, bilimsel ve sanatsal olunması yaşamsal önemdedir. Hak edilmeyen övgüler o ürünü ortaya koyan kişiye yarar değil, zarar verir. Bu övgüleri kendine yön seçerse, kötü, niteliksiz, şiir olmayan metinler yazmayı sürdürür. Burada nitelikli şiir adına tartışmaya katılan ve nitelikli emek ortaya koyma çabasında olan Sn. ZERTOX ve Sn. OSMAN DEMİRCANı çabalarından dolayı kutluyor ve şiir dostları adına teşekkür ediyorum. Esenlik dileklerimle...

Sana öyle geliyor...Anladınsa anlat,,,Ne anladın...Mısraları teker teker tahlil et...Meselâ:'Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi' dizesi ne anlama geliyor ?...Hazanşâiri...(!)...

Aslında şiirin güzelliklerinden ve derinliğinden bahsetmem gerekiyordu şu anda.Ama şiiri anlayamamayı kendisine değil de şiire maletme sığlığını gösteren bir kardeşimin yorumunun, şiirin hemen altında yer alması beni bu reaksiyona mecbur kıldı.Kör birinin gökkuşağını keşfetmeye çalışması gibi birşey bu!