Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Ulur aya karşı kirli çakallar,
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik




ahh!sevgilim...inan bana ruhumda bıraktığın o ince sızı,o tarifi zor özlemin...bir şiirin öyküsü var hafızamda...büyük bir hayat,imkansız bir aşk...MONA ROZA...bir aşkı anlamlı kılan,belki de ölümsüzleştiren...MONA ROZA...büyük hayatlar,zor hayatlardır...içinde irinler akan,kana karışan alkol...ahh!MONA ROZA...hayatların şiiri,aşkarın son demi...
MONA ROZA şiirini okuduğumda herhalde 15-16 yaşlarındaydım....şiirin öyküsünü dinlediğimde düylerim ürperdi,hiçbir şey düşünemez oldum o an....günlerce evden çıkamamıştım...şimdi hatırlıyorum da ahh,MONA ROZA,ahh!ölümün habercisi,insanda yeni ufuklar açan bir öykünün şiiri...sezai KARAKOÇ'u hayatın ortasında yapayalnız bırakan,yazılırken hiç tasarlanmayan olaylar geliştiren MONA ROZA...
28/12/2004 Diyarbakır
Bu siiri ilk kez 1997 yilinda okumustum.
Kimi zaman Turkce'nin duygulari ifade etmedeki yetersizliginden sikayet ederiz. Ama bu siir ve buna benzer nice siirler bunu kokunden sarsacak nitelikte. Siirde duygular o kadar yogun ki sanki siirden ote birseymis gibi. Guzel, harika, mukemmel vs. tum olumlu kelimeleri hakedecek bir siir.
Siiri begendigimi ifade edecek kelime bulamiyorum. :))
arkadaşlar bu şiirin hikayesini şöyle duymuştum: Şair üniversitede muazzez akkaya diye bir kıza aşık olur ama karşılık alamaz şair de bu şiiri yazar bu şiir kızın eline herhangi bi şekilde ulaşınca kız baş harflerdeki 'muazzez akkayam'şifresini anlar.şairin yanına gider teşekkür eder ona karşı böyle bir şiiri yazmış olduğu için kendisine minettar olduğunu ve ona karşı boş olmadığını söyle ama ne yazıkki şair kabul etmez çünkü o 'muazzez akkaya'sını ulaşılmaz bir yere koymuştur....
bu şiirde ölmek ve yaşamak vardır
Bu şiir benim en çok sevdiğim ve en başarılı bulduğum aşk şiirlerinden biri, belki de birincisidir. Bu şiire ben bir nazire yazmıştım, Sezai bey'le benzer şeyler yaşamış biri olarak, fakat tabiki hiç bir şey aslının yerini tutmuyor.
Bu şiir gösteriyor ki aşkı besleyen, büyüten firaktır yani ayrılıktır, kavuşmak,birleşmek ise aşkın en büyük düşmanıdır.Ve Aşk karşılık bulmasa da aşktır.
Bu şiirin devamı olan Mona Roza II ve III ü de arkadaşlar buraya yazarlarsa çok iyi olur.
Bu şiirin tamamı bu kadar.. Zaten her kıtanın ilk harflerini birleştirdiğinde 'Muazzez Akkayam' çıkıyor.. Ancak şairin ' ve Mona Rosa' diye farklı bir şiiri daha var.. Sen sanırım ondan bahsediyorsun..
şiirin devamı yokmu arkadaşlar ?
bu şiir bu kadar değil biliyorsunuz dimi
72 kıtacık
bana hepsi lazım
kimde var ?
varsa yazın buraya
şiirin devamı yokmu arkadaşlar ?
bu şiir bu kadar değil biliyorsunuz dimi
72 kıtacık
bana hepsi lazım
kimde var ?
varsa yazın buraya
Tekrar dizeleri, şiirin ritmine farklı bir boyut katmış... İçtenlikle kutluyorum...
'bir bakışın ölmem için yetecek
anla mona roza ben bir deliyim
açma pencereni perdeleri çek.'
ilk tanıştığım şiirlerden kendisi kadar hikayesi de etkilemişti fakat ortada farklı hikayeler dolaşıyor biri gerçek hikayeyi anlatsın lütfen gerçi bir hikayeye ihtiyaç duymayacak kadar güzel bir şiir. Her mısrası aşk ve herkes için aşk
Bu şiir ile ilgili 315 tane yorum bulunmakta