binbir aşktan geçerek geldim
meleği şeytanı süzerek geldim
bak yüzüme
kum taneleri işlendi çölleri aşarken
gözüme damlatıldı zehirden iksir
kaynayan kazanlarda piştim de geldim
gözlerimde ince alay arama
deler bakışlarım bedenini
doğmamış iblise değer ellerim
tırnaklarım zehirli
tükrüğüm merhem
lokman hekim’den el aldım da geldim
gel yüreğime
kendine yer bul, otur
bir türkü söyle
zılgıtlar çek, halaya katıl
cenazelerde ağla göstermeden yaşını
gülümse her gördüğün kuşa
ben yaşlarımı içtim de geldim
istersen de çek git…
tasalanma
gamlanmam
çekmem elinden
sevdalar işleyip heybeme
gözüme yol çizgisi çektim de geldim
Kayıt Tarihi : 15.8.2005 13:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aynur Uluç](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/15/mola-yerinde.jpg)
hele lokman hekimden el aldımda geldim derken karşınızda bitkinliğine rağmen güçlü bir yüz ifadesi olan o admaın duruşu heybetli geldi bana ...
...yol çizgisi çektimde geldim derken ise geçen devenin uzun süre su içmeden yollara dayanabilmesi gelsi aklıma...
teşekkürler emeği geçenlere
Bin bir aşktan geçerek geldim
Meleği şeytanı süzerek geldim
Gölge serinliğinde ıslatılmış ama kederli bir huzur verdi bana, bana öyle geldi. Akşamdan mıdır nedir? Yada daldığım çöllerden, geçilen yerlerden yüzüme ve gözüme imza atan kumlardan mıdır? Yoksa o zehirden iksirin gözüme değil de gönlüme zerkedilmesinden midir? Bilmiyorum. Bildiğim neden pişmediğimi bildiğimdir.
Gelindi. Burası mola yeri. Yada geldim.
Karşında biri var, orada oluşu kaçınılmazdı, anladı mı seni/beni/mola yerindekini? Hınçlıyım ve tehlikeliyim. Gözümde gönlümde damlatılan zehir var. Bakma sen de zehirlenirsin. Ellerim tırnaklarım
tekin değil.
Ancak..
Seni zehirlersem panzehirim de var, tükürmem gerekecek, neden? Razı mısın? Ateşim çıktı, çareleri de yanımda taşıyorum. Bekle, gitme.
Belki vazgeçilmezsin. Piştim de geldim ya. Anlayabilirim de. Yüreğim duruyor, yine oturabilirsen türküler ve coşkular serbest. Tükürüğümü unuttum. Aniden toprağa karışmalardaki gözyaşlarında geçmiştekileri belli etme. Sen yine kuşlara gülümse, yaşadıklarımın hükmü yok. Kalacak mısın, oturacak mısın yüreğime? Gidebilirsin. Üzüleceğimi sanıp üzülme.
Piştim de geldim. Yada pişmedim. Pişmedim.
Heybemde ve yolumda korkusuzluk var. Yol atkısı heybemde dünya var. Gözümde gönlümde yol korkusuzluğu.
Bahtım beni yormadı.
Heybemde kuşlar.
Savrulur yeni mola yerinde, kanat çırpışları ferahlatır.
Yola düşmeli.
Kristalden yansıyan ışık var mola yerinde.
sevinirim :)
bir gün bizde gelebiliriz umarım oralara ...
sevgilerimle
TÜM YORUMLAR (6)