işlerimin bitmesini bekleme,
verdiğim her mola,
bir kıyameti saklandığı yerden çıkarıyor,
bir çocuk hep ağlıyor kulaklarımın dibinde,
mola vermesem,
baharın bile midesi bulanıyor,
bir yağmur kokusuna,
bir nisan sisine,
kuklaların olmadığı bir mecrada,
ciğerlerimin en ücra yapraklarına,
nüfuz ederek yaşıyorum,
işlerimin bitmesini bekleme...
şubatın ortasındayız şu an,
ve ben ortalıklarda dolanmaktayım yine,
dünya ne çok küçük,ne de yeterince büyük,
herşey ortanca bu hayatta,
püf noktalarını yakalamadan,
biraz biraz delilikle,
uzun uğraşlarla cebelleşiyorum,
aşk,ölüm,hastalık,sinir
hep aynı ılıklıkta devam ediyor,
biraz soğusa da içilebilecek bir çay gibi...
Kayıt Tarihi : 17.1.2016 15:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Talha Göktay](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/01/17/mola-48.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!