Muammer, üç ay önce İngilizce ve siyasal bilgiler üzerine yapmış olduğu üniversite tahsilini bitirmişti. Üstün başarı sayesinde hariciyeye alınmış ve iki hafta sonra Uganda’nın başkenti Kampala Büyük elçiliğinde göreve başlayacaktı.
Görevini en iyi bir şekilde yerine getirebilmek için Uganda hakkında bulabildiği bütün kitapları okuyordu. Sosyal, kültürel, coğrafi ve siyasi konular hakkında yeterince bilgi edinmişti. Arkadaşının verdiği kitabı biraz karıştırıp ilginç bir konuya rastlarsa okuyacaktı. Sonunda aradığını buldu; “Bilinmeyen yönleriyle Uganda ” adındaki kitapta ülkede halen ilkel şekilde yaşayan bir kabileye de yer verilmiş. Bu bölümü hemen okumaya başladı.
Mokibo kabilesi
Mokibo kabilesi, 300 yıl önce Uganda’nın en büyük ve güçlü kabilesiydi. Bu kabile ülkenin güneyi, kuzeyi ve batısına egemendi. Rakip kabile olan Tutu ise doğuya hakimdi. Mokibo’lar ilkel yaşamda ısrar ettiklerinden dolayı Tutu ve diğer kabileler karşısında zayıf düştüler çünkü Tutu’lar Afrika’ya gelen misyonerlerde gördükleri ateşli silahla tanışmışlardı. Avrupalı tüccarlardan silah satın alıp savaşlarda kullanmaya başladılar. Sadece mızrak ve oklarla savaşmaya çalışan Mokibo’lar, modern silahlara yenik düştüler. Çok sayıda Mokibo öldürüldü veya esir düştü. Neticede bütün savaşları kaybedip topraklarından oldular. İlkel kabile aslında en büyük kaybı, medeniyete karşı direnmesinden dolayı kabileden ayrılanların yüzünden yaşadı. Uganda’da diğer kabilelerin hepsi medeni hayata geçmişlerken, halen ilkel bir hayat sürdüren Mokibo’ların 1500 kişi civarında oldukları sanılmaktadır ve Togoto ormanının içlerinde yaşamaktadırlar. Kabileden ayrılmayı engellemek için kaçmaya çalışanlar öldürülmektedir.
Mokibo’lar dış dünyaya tamamen kapalı olduklarından, kendileriyle diyalog kurmak imkansızdır. Bu yüzden kabile hakkında sağlıklı araştırma yapmak imkansızdır. Mokibo kabilesinin yaşamı, inancı ve en önemlisi değişime neden bu kadar direndiği hakkında tek bilgi, kabileden kaçanlarla yapılan söyleşilerden oluşmaktadır.
Edinilen kısıtlı bilgilere göre, kabile reisleri asırlar önce kendilerini tanrı olarak kabul ettirmişler ve halkı kendilerine taptırtmışlar. Tanrılık makamından inmek istemeyen reisler, en ufak değişimi bile engellemişler.
Diğer Afrika ülkelerinde ilkel yaşam devlet tarafından yasaklandığı halde, Uganda bu konunda pasif politika izlemiştir. Bunun sebebi ise Mokibo’ların aslan, kaplan gibi yırtıcı hayvanları kutsal sayıp bu hayvanları koruduklarındandır. Diğer Afrika ülkelerinde nesli tükenmekte olan çoğu yırtıcı hayvan türü Togoto ormanlarında yaşamaktadır. Kaplanları kaçak avlayıp kürkünü pazarlayan avcılar sadece Mokibo savaşçılarından çekinmektedirler.
Mokibo’lar sevinçte de üzüntüde de müzik çalarak toplu halde dans ederler. Keyiflendiklerindeki dans daha hareketli olup müziğin ses tonu ise çok yüksektir. Bu ses çok uzaklardan bile duyulduğundan çevredeki bütün Mokibo’lar hemen toplanıp şenliğe iştirak ederler. Hüzün dansında ise müzik yoktur ve tempo çok düşüktür. Düşük tempodan olacak, saatlerce dans edilir.
Mokibo’ların diğer bir özelliği ise ateşi sadece karanlık ruhları uzaklaştırmak için yakmalarıdır. Bundan dolayı avlanan hayvanların eti bile çiğ olarak yenir. Kısa bir zamanda bir kaç insanın ölmesi, karanlık ruhların musallatı olarak algılanır ve ateş sadece bunları uzaklaştırmak için düzenlenen merasimde yakılır. Törende kabile reisi, bilgesi ve baş savaşçı hazır bulunurlar. Reis naralar atıp karanlık güçlere tehditler yağdırır. Sadece bilge ve baş savaşçının alnı yerde değildir, halkın alnı yerdedir çünkü olup bitenleri görmeleri yasaktır. Naralar ve tehditlerden sonra bilge ve baş savaşçı beraberce ateş yakarlar. Ateşin yakılışını da halk göremez. Reisin müsaadesinden sonra herkes ayağa kalkar ve sıra gürültü çıkarmaya gelmiştir. Halk, toplu halde ormanın her tarafını bağırarak, gürültü yaparak gezer. Ardından iki gün yas tutulur. Togoto ormanındaki yas iki gün (reis, bilge ve baş savaşçı hariç!) hiç bir şey yenilmemesidir. Ayrıca 5 gün hiç dans edilmez….
-Selim, oğlum hemen televizyonu aç, haberlere bakalım.
-Anne, nedir bu telaş?
-Oğlum, memleket yine kan gölü olmuş!
“Trafik canavarları 12 gencimizin daha kanına girmişlerdir. Trafik canavarlarının nereden beslendiğini, kimler tarafından desteklendiğini çok iyi biliyoruuz! Ülkemizin huzurunu, barışını, birlik ve beraberliğini bozmak isteyen karanlık güçlere sesleniyoruum! Bileğimizi hiç bir zaman bükemeyeceksiniiiz! Boşuna gençlerimizin kanını akıtmayın, bildiğimiz yoldan asla dönmeyeceğiz! Canavarları da şiddetle kınıyor, buradan kendilerini devletin adaletine teslim olmaya çağırıyorum! Eğer gelip teslim olmazsanız, sizi eninde sonunda yakalayıp cezalandıracağız. Nereye saklanırsanız saklanın, nereye kaçarsanız kaçııın… Devletimizin gücü sizi yakalamaya ve hak ettiğiniz cezayı vermeye yeter de artar da! ”
-Sayın seyirciler, trafik canavarları ülkenin dört bir köşesinde de çok sayıda vatandaş tarafından protesto edildi!
“Kahrolsun, canavarlar! Kahrolsun karanlık güçler! Canavarlara yuuuuuh! ”
-Anne, törende ateşte var mıydı?
-Ne ateşi oğlum! ?
-Anne, az önce televizyonda tören gösterildi ya!
-Evet?
- O törende diyorum, ateş yakmışlar mı? Hani kızıl derililerin yaktığı ateş gibi… Ben kitap okurken görüntüyü kaçırmış olabilirim.
-Oğluum! Memleket 12 gencini kaybetmiş, sen dalga geçiyorsun! Ne ateşi, ne kızıl derilisi! Sen kitap okuya okuya bir gün kafayı bozacaksın! Tövbe tövbee!
Oğlum, biz seni dalga geç diye mi okuttuk bunca yıl! Görmedin mi az önce ki devlet adamını! Kara gözlüğünü takınmış, omuzlarını germiş, haşmetli haşmetli konuştu! Kitap okuma vaktin geçti, sen de sert bir devlet adamı ol artık!
-Anne, haklısın galiba…. Az önceki haşmetli adamın tehditlerinden canavarlar ve karanlık güçler kesin çok korkmuşlardır! Artık bir daha canımızı yakmaya cesaret bile edemezler!
Abdullah KonukseverKayıt Tarihi : 24.6.2010 22:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!