Varide dergisinde yayınlandı
Moğollar geçti şehrimden
Yıllar önceydi
Moğollar geçti şehrimden
Moğollar geçti şehrimden
Yıkıldım
Moğolların zor takdimi bu
Moğollar geçti şehrimden
Yaktılar yıktılar
Bu en kor yıkılışım
Moğollar geçti şehrimden
Gülün soluşu bu
Yıkıldım yıkıldın gönlüm
Moğollar geçti şehrimden
Güneşsiz ışıksız yaşanılır mı
Güneşsiz ışıksız yaşadığım onca yıla lanet
Yaşadığım yılların zor takdimi bu
Moğolların zor takdimi bu
Silinmiş gözleri hatırımdan
Moğollar geçti şehrimden
Ellerinde kazma
Yıktılar bu şehri
Yıkıldım yıkıldı gönlüm
Ne ustalar çağırdım imdada
Dikenleri can yakarken
Cadı yüzler dolaşıyor
Bin başlı yılanlar
Çirkin fotoğrafları var gönül şehrimin şimdi
Yıkıldım yıkıldın gönlüm
O karanlığa lanet
Ürkmüş güvercinlerim
Silah seslerinin en acımasızındayız belki
Ölmek varmış o bahçede sonra varolmak gülde
Kuyular kör,çeşmeler kuru
Unutulmuş çiçekler
Kuşlar
O deniz
O yöre
Bu yanlış hayata lanet
Tutsak gibiyim bir yolda
En çok da kesilmiş bir kamış gibiyim gölde
Gönül şehrim harap
Tenha bir çölde
Yıkıldım yıkıldı gönlüm
Moğollar geçti şehrimden
Kibirime lanet
Günahıma lanet
Yapışmak varmış Yunusun eteğine
Hayatın bakir dağlarında
Yıkık bir şehirim Moğollardan bu güne...
Yapışmak varmış o güneşin eteğine
Güneşler yontar kör zamanın eğrilerini...
Körlüğüme lanet...
Kirlerime lanet
Kayıt Tarihi : 22.6.2005 13:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!