Kentin çocukluğuna hıncahınç bir yürüyüş
Acının kapılarına zorlu bir omuz gerek
Dudaklar dudaklarda öylesine uyumuş
Avutamaz bilirim seni bu hoyrat yürek
Eller ki rüyalarımı sırma sırma dokumuş
Geceyi kabuğundan usul usul bilerek
Soymalıyım çünkü ruhum tenime bunu buyurmuş
Örmeliyim yazgımı geceye ilmek ilmek
Gördüm ve tattım yokluk denen ülkeyi
Kulaklarım şehrin surları kadar sağır
O hengâme, o vahşet duyulamaz ne iyi
Durma haydi durma çatlarcasına bağır
Bankaların avlusuna terk edilmiş gibi
Kentlerden payımıza çağdaş yetimlik kalır
Kalbimi parça parça kemiriyor sanki
Zaman denen cellat; yavaş yavaş, ağır…
Çeklerden, senetlerden, o modern olurlardan
İğrenir oldu artık sayfalar ve kalem
Geçmez olmuş kuşlar şehrin balkonlarından
İzin verin bir parça gece geçsin madem
Kayıt Tarihi : 31.10.2019 21:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!