Modern Akıl İle Münakaşa

Çağdaş fikir fiyaskosu, modern sanat
Bol karalamalı, az insaflı kabahat
Kılı kırk büyüten -maddesel- inanış
Ateş çemberi aklın soruları
Basmakalıp göklerde yankılanan ulu yakarış

Gayeyi şeyde arayan varlık
Diz çöküp boyun büktüğün zamana inat
Günbatısı rüzgârlara meyletme artık!
Bir aldanış ki gösterilenlerin üstü perde
Bir aldanış ki gördüklerim hep tozpembe
Varlığın sırrında bocalayan aklıma nispet
Yokluğun bile var olması nasıl bir bilmece?

Zaman akıp giderken ömür haznemden geçmişe
Mum ışığının aydınlığında iz sürdüm arz sahnesinde
Sanat çıkmazlarında kayboldum
Biçare dolandım hep gündüz gece
Yolda kalmışlara yoldaşlık ettim metruk mabette
Bir dokundum bin sual işittim tabiatta
Cevap, her sual içinde can çekişen gerçek
Ve işte geldim şimdi tam da karşımda
Tüm benliğimi içinde yaftalayan gelecek

Perdelerini araladı sandım yüz bir vakit
Çizgiler dolusu anılara rast geldiğim aynada
Dökülen kumları haber etti yalnızlık bir zerre
Anladım ki gözlerimdeymiş asıl perde

Avizedeki şefkat, görkemli sabah
Hepsi birer birer üstüme gelmekte
Tek silahım kalem, son demlerinde takat
Zaman hortladı odama ve üç oldu saat
Hayatın akışına tamah etmek bir kenara
Mevsimlerin ahenginde nasibim amansız istibdat
Bir ıstırap ki sömürür benliğimi bende
Bir ıstırap ki yankısı beynimin de içinde

Kadimlerden arta kalan tek dostum kitap
Bari sen ol idrakime ilham
İrkil ve ses ver artık geçmişten geleceğe
Hala soluksu yalanı hissediyorken içimde
Nedir bu söylenip durduğum mesnetsiz hece?
Söyle nerde düşlerime kadar uzanan ışıltılı tepe?
Bir yakarış ki manaya yakın benden öte
Her yakarış ki sonu bin sabaha gebe

Geceler ve gündüzlerin dışında
Yalnızlar ve alışmışların yolunda
Gidenler ve bekleyenlerin ardında
Hisler ve hakikatlerin ışığında
Solumda.. en sonumda..
Asırları hapsedip bir lahza müddete
Yolunu gözlediğim bir mana gizli