Bir ara sokulan boşluğun
mızrak ucu kadar keskin.
Veranda da olmuşum,
değilim, ama sanki sonsuz
bir yerin de durmuşum.
Bir göz var bakışları çok keskin
biri var içimin yaylaklarına
hüzün koşan bir ipsiz.
Acımasız, çırıl çıplak
döke döke saçıyor kendini.
Sevişe ne kaldı derken
açılıyor defteri mahşerin!
Bir zebani geliyor ayaksız
bir tül kadar ince, bir duman
kapatıyor çehreyi.
Göz kör gibi yürek harap
anlamsız masallara tekin olmuş
akıl zaman denizlerin de
rotasız bir gemi, korkum var!
Mealsiz her cümlenin
her işaret dilinin yardımını
ne çok istiyorum
tam şu an da, şimdi.
Talihsizliğe düşenin yoluna düş olmaz
bir liman değilim! Bir iskele.
Çarmıhı hatırlar da şu sonsuzluk
bulutlara ter olmaz Mesih değilim!
Suretim iki ara zamanda, iki dünya
her şeyden biraz, biraz olduğum
bir çamur dünyasında yer bulmuş!
Zor değil anlamak iblisleri.
Ten bulmuş!
Ter olmuş, yatakları da çok gördüm.
Hor gördü insan beni, sâri bildi.
Bir ara sokulan boşluğun
mızrak ucu kadar ancak
o kadar kısa tatminler de
her duygu, her ten mezarına dolacak.
Kayıt Tarihi : 23.4.2014 02:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!