Adamcağızın biri çok yakın aile dostu hatunu kucağına almış, çaydan geçmiş sonracığıma art niyetli fesat mı fesat kötü adamın teki resimleri medyaya vermiş (çünküm resimleri bu öhhh adam zorlan çekmiş) . Genel Müdür, eşi ve sımsıkı aile dostları basın toplantısı yaptı olayı kınadı he mi de üçü bir arada. Eş olan hanım kendi söylediklerine inanmadı, sımsıkı aile dostu hanım da bu olayı şiddetlen kınadı (maşallah benim bile kucaklayıp, çaydan geçiresim geldi) amma ve lakin Genel Müdürüm makamının hakkını verdi ve en mantıklı açıklamayı yapıverdi. Meğersem o resimde mizansen yapmışlar yaaa. Bu cümleyi duyan sayın eşim gülmekten yerlere yattı. Bi gülüyo bi gülüyo. Katıldı, havasız kaldı, gidiyo evimin direği… Halbuki bu tür olaylarda derhal değerlendirmelerimi yaparım ki kendileri böyle bir şeye yeltendiklerinde sonuçlarını bilsin gibilerinden…Yalnız içimden madem mizansen olsun diye resim çektirdiniz, eşinizde oradaymış peki bu durumda eşiniz de mizansen olsun diye neden ikinizi yolmadı, hazır bir arada kucak kucağa kolayda olurdu desem de, dışımdan zavallı kadının zorla konuştuğunu ne duruma düşürüldüğü gibi psikolojik, sosyal, kültürel, ekonomik ciddi durum değerlendirmeleri yaptım.
Her nedense, okuduğum bu mizansen üzerine, hiç adetim olmadığı halde eşimin iş yerine gidesim geldi... GİTTİM, GÖRDÜM ve oracıkta kıskançlıktan ÖLDÜM.
Bizim adamın etrafı genç güzel hatunlarla doluymuş meğer. Kıskançlığımı belli edersem çok kötü fena eşimi o yönde bilinçaltı motive etmiş olurummuş (psikoloji kitabında okudum) Eee napcam şimdi içimi kurtlar, davşanlar, sıçanlar kemiriyo. Bu kitabı kesin kadınlar kocalarına dır dır etmesin diyen erkek bir psikolog yazmıştır. İçeriye bir afedi devran girdi ön dişleri dışarı fırlamış (yoksa içimi bu mu kemiriyo) istediğinizi hazırladım gelip görebilirsiniz. Bismillah bizim herif ne istedi bu davşan kadından, kocama ne gösterecek. Sonra ne biçim ses tonu o öyle. Saçlarım kabarmayın yatışın, dikelmeyin bu davşan karıya yenilmiycem yıkılmıycam ayakta durcaaam derken bizim ki fırladı gitti. Hem de benim yanımda ya hüüü. Neyse girdiği odayı görüyorum bir sürü kalabalık var oh çok şükür. 20 dakika sonra sayın eşim morarmış bir şekilde geri döndü.
Meğersem bizim davşan (Hatun ona tavşan dedim diye mahkemeye verirse, inkar edip danışan dedim, bizim yöresel lehçede danışana davşan derler açıklaması yapıcam. O yöre neresi diye sormayın çünkü bilmiyorum. Her neyse hakimin herhal işigücü vardır bu kadar detaya inemez. Ne sırıtıyorsunuz komik bişey mi var. Koskaca Genel Müdür mizansen yapıp hatun kucaklıyo, biz mizansen olsun diye danışana davşan, davşana danışan her neyse aklım karıştı, demişiz çok mu cık cık cık, işinize bakın siz, mizansenimden size ne ha size ne) eşimi yerinden etmeye çalışıyormuş. Eşime bu kadının yaptığının çok yanlış olduğunu falan söyledim, sinirine ortak oldum amma, nedense birden davşanların çok sevimli, şirin mi şirin varlıklar olduğu aklıma geldi. Çıkarken koridorda davşanı gördüm yanağından aldım bir makas, gözleri aha böle böle açıldı. Canım benim ay bunun ne de güzel gözleri varmış. Akşama havuç çorbası mı yapsam ne, sonra sarımsaklı yoğurtlu havuç kızartması.
Kızdığımız erkekler, onları böyle yetiştiren kadınlar, özetle böyle insanlarımız oldukça her parti her dönem, geçmiş gelecek biz bu mizansenleri çok görürüz çok.
Kayıt Tarihi : 19.9.2006 15:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ÇOK ÇOK GÖRÜRÜZ..............ÇOK GÜZELDİ......SAYGILAR
çok güzeldi...
aynur hanım nereden gelir böyle konular aklına. iyi ki okudum çok anılar geldi geçti aklımdan.
saygılarımla:
rr.akdora
Emmin
TÜM YORUMLAR (5)