Mitolojik Aşk Şiiri - Turan Tuncer

Turan Tuncer
356

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Mitolojik Aşk

Ne varsa, bahardı bize önce.
Şahrud ile Seyduna'nın masalı,

“Ne zaman göz göze değsek gecenin bir morunda,
Yangın çıkmayacak denli uzak durduk sevdadan.
Yalnızca aynaların dökülen sırrına yansıdık aymazca bir inatla
Ve susturduk sessizliğimizi!
Üçüncü bir kente düşürdüğümüz suretlerimizle”.
Yağmur dönüşsüz gidişinle başladı,
Çok sonra şişti yüreğimde gözlerim.
Ne zamandı?
Hatırlamıyorum dolu dolu gülüşler yaşadığımız
Sergüzeşt akşamları.
Beş bin yıllık mezarları bulan bilim
Aşk karşısında neden aciz?
Kazılar aşkı bulmak için değil miydi?
Hiçbir gömütten aşk çıkmadı mı bu güne kadar

Alkadraz_Kuşçusu
07 Ekim 2008 İst
www.turksiirmektebi.com

Tırnak içindeki söylemin aslı başkaydı ben biraz değiştirdim kendisini

ŞEHRUD İLE SEYDUNA ‘ dan

Ne zaman göz göze değseler
Yangın çıkmayacak denli uzaktılar.
Yalnızca aynaların dökülen sırrına yansırdı
Üçüncü bir kente düşmüş suretleri

Turan Tuncer
Kayıt Tarihi : 9.10.2008 00:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Rengin Alacaatlı
    Rengin Alacaatlı

    AŞK VAR OLDUKÇA HER ANIN HER KARESİNDEN COŞKUYLA ÇIKACAKTIR GÜN YÜZÜNE. HÜZÜNLERİNDE KEDERLERİNDE DAHİ...

    TEBRİKLERİMLE...

    BANA DENİZLERİ ANLAT


    önce bir sigara yakıp
    satmışım anasını dünyanın
    tutuşturduk mu iki yandan
    için için yanmış kederler
    sonra
    bir yangın duvarı kocaman evrene
    çıplak bir ayak oluruz böylece
    kara topraklara basan
    göller düşleriz
    ki susarız
    köklere vurgun dudaklarımızla
    karanfil tırnaklar
    amber kokan ellerimizde
    sesini dinleriz bütün suskunlukların
    taşlarında tırnaklarımız kör kuyuların
    yık haydi Züleyha

    …/bana sularını anlat
    çatlamış toprağımda filiz
    esaretim olacaksa cümleler

    yüz yılların yasıyla
    kanattık en sert kayaları
    gül taktık biz göğsümüze
    son baharlarda
    gülüşümüzü astılar
    on para etmez sadakaya
    dünlerin yıkılmış köprülerinde
    hüzün şölenlerinde
    suretimizi kestiler
    aşkı serdik saçaklara
    kırlangıçlar kondu
    küllenmiş yüreklerimize
    yaralı bir şarkıya söz oldu
    pembesi kaçmış dilimiz
    uyluklarımıza yerleşik sızıyla
    koşmaya çabaladık
    ki söküldük
    dik yokuşlarda nefessiz
    paralandı acılarımız eski bir mendille
    kırk bir yerinden
    dikmişim yamalarını dünyanın
    yalan mı Züleyha

    …/bana yağmurları anlat
    nar damlası dudağımda kan
    boğulacaksam sağanağında


    yasak kenttin acısında
    bir sen vardın
    bir ben Züleyha
    adıyla başladık
    ötesine geçemedik hitabın
    en pahalı pazarlarda
    aradık sevdanın oyasını
    sevginin yanmış saçlarına
    yaslandık,
    ki ağladık
    reva dediler hüznü,
    onulmaz mutluluklarımıza
    söküp söküp taç örmüş
    gözlerimin yıldızlarını
    şimdi yalnızlığı taşıyor
    koynuna dolanan bir yosma gibi
    gecelerin damında
    vur patlasın davul
    çal oynasın ovul
    ucuz pazarların kölesi
    yapmış sevdayı
    hiç onurlar olmuş adı
    bakır alaşımlı saçlarını sövmüşüm ihanetin
    benim de
    sözcüklerimi aralayanım var
    benim de çekilmeye hakkım var
    yokum artık Züleyha

    …/bana denizleri anlat
    vurgunu yüreğimde kor
    kıyametim olacaksa bu sonbahar


    RENGİN ALACAATLI

    Cevap Yaz
  • Namık Cem
    Namık Cem

    kutlarım
    namık cem

    Cevap Yaz
  • Fikret Özdal
    Fikret Özdal

    'Ne zaman göz göze değsek gecenin bir morunda,
    Yangın çıkmayacak denli uzak durduk sevdadan.
    Yalnızca aynaların dökülen sırrına yansıdık aymazca bir inatla
    Ve susturduk sessizliğimizi! '

    Çok daha güzel olmuş! Bu şiir aklımızı alıyor, uçuruyor hüzün denizlerine doğru!

    Özel Koleksiyonumdadır.


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Turan Tuncer