Misyonerler cirit atar her yerde
Bakıyoruz, görüyoruz ne yazık!
Müslümanım diyen gafiller nerde?
Hep zayiat veriyoruz ne yazık!
Onlar gelir biz onlara sormadan
Cemaatı hazır mabed kurmadan
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Allah fırsat vermesin diyeceğim ama sadece dua etmek iş değil. Tevekkül sebepleri yerine getirip sonucu Allah' tan beklemektir. Biz önlemlerimiz almazsak Allah dualarımıza nasıl bir cevap verir bilemem. Aklımızı başımıza almamız lazım artık...
Mikdat hocam...... ayser hanım http://gruplar.antoloji.com/gonulden-gonule grubuna gelmenizi rica etti ..sanırım üyelik için baş vurunuz varmış bir yanlışlık yapılmış .sizi bekliyoruz...saygı ve sevgilerimle
Mikdat Bal'a...
Hür sesini yükselt; her bir sitede,
Ne ıraksın bana; bir kol ötede,
Bayatlatıp yedik; Ekmek, Kete de,
Şairler zâyiat veriyor yazık!
'Şairleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.'
Allahım; Şairlerin, gönlüne cesâret, diline ver; kuvvet.
Selâm ve Saygılarımla.
Kadir Yeter.
26.3.2007 Pazartesi.
TRABZON.
ÜSTAD,
SON GÜNLERDE ANTOLOJİ'DE FİNK ATTILAR VE ORTALIĞI İYİCE KARIŞTIRDILAR.
KARIŞIKLIĞIN GERÇEK NEDENİNİ ANLAYAN DAHİ OLMADI.
MÜKEMMEL ŞİİRİ İÇİN TEBRİKLER.
ON PUAN.
SELAM VE DUA İLE.
Gerçekten yazık hocam.
Tabiri caizse, bizler de gaflet ve dalalet içerisinde olan biteni sadece izlemekle yetiniyoruz.
Selam ve saygılarımla.
Misyonerler cirit atar her yerde...EVET HEM DE HER YERDE ...
DEĞERLİ ABİM,
YAZDIĞIN HER KELİMEYE KATILMAMAK MÜMKÜN DEĞİL...MUHTEŞEM YERLİ YERİNDE TESBİTLER...GALİBA ORALARDAN CANIM ÜLKEMİZİN DURUMU DAHA NET GÖRÜNÜYOR...YÜREĞİNİZE SAĞLIK
SELAM VE DUA İLE
Diyalogcu yandaşları kan sağar
İçimizde kara katran kar yağar
Uykularım derinleşir, gün ağar;
Geleceği buruyoruz, ne yazık!
Malesef Mikdat Hocam. Tespitlerine bir dörtlük ile katılıyorum.
Tarih bundan daha büyük bir aymazlığa, bundan daha kötü bir gaflete şahit olmadı.
Gaflet,
Delalet,
Hıyanet.
Hepsi aynı anda yaşanır oldu.
Sağolasın,ûstat.Yüz dolara oluyoruz dünyalık.Yüreğiniz dert görmesin.
Saygılarımla
merhaba hocam eline saglik güzel olmuş basarilarin devamini bekleriz......
Bir şey dersen derler yaptın siyaset
Her bir sözde aranıyor hamaset
Kukla olduk elden çıktı riyaset
Her boyaya giriyoruz ne yazık!
Eyvallah can gardaşım eyvallah yüreğine sağlık doğrusun misafirler ev sahibini kovar surete geleli bu hal vardır .Haa ev sahibi evine ne zaman sahip çıkar onu bilemem
selamlarımla
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta