Hiç görmediğim; ama görmek istediğim görülmelerin zahir zahirlerindesin.Zerre zerre zer oluyorsun ve serimi veriyorum yoluna.
Her içimi çekişte nutkum kendi nutkunu okur.
…:Kuşların taşıdığı cümlelerin kitap yuvasıyım.Gözlerim aşkın güneşi, iç gözüm ruhun ışıltısı, iç çocuğum duyusal doyumların enerjisi, bakışım kadınlığının canlandıran ışıksal devinim.
-Her halimden, senli saliseler artıyor zamansızlığın ambarına..
Şimdi konuşamam, sözcükleri doğrayamam çoban salatası gibi olmazsın gönülden derlenenlerim.
-Ben gitmişimdir...
BEN kalmıştır.
-Hoşuna gidilenin boşluğuna düşmüşüm.Düşlerimin gözü açık kalmış.
Seni görüyor,beni özlüyor bir ben.
Daha yüreğimin bir ucundan bir ucuna sıralı özlemler eklenmemiş. En uzun yolculuk kendi yüreğinin bir ucundan başka uca gitmektir.
Şimdi kelimeler takılır yaramın kabuklarına. Sözsüz dile getirdiklerin dilime dolanır.Ayıklanmamış bir sevdanın çeşnisinde çeşmelerim akar.
-Doya doya bir ben içer seni. Ben yok, benden yok, bedenden akanlar yok. Yokluğuna kalmış, yokluğuna alıntılanmış kalışlar cümlesiyim.
-Günahlarımın dipnotlarını yazmamış güzeller. Kaynaksız gecelerin makalesiyim.Nesnel olan buydu zaten.Kaynakça bir tendi, bir de kaybedişleri yazan bir bendi.
-Kanıtlanabilirliğini gördün. Öznel bir yüreğine damlalarını salarak duyusal cümlelerin bombasını yaptın.
-Gidiyorum ; ama gidemediğim bir gitmenin gideniyim. Kendine gitmek için ya da benden gitmek için değildi.Belkilerin rolünü oynadın.
Toplumun çizdiği doğruların doğrusunda matematikçi oldun.Bir edebiyatçı matematikçiliği toplumsalar erklerin kalemiyle oynarsa şiir de öykü de roman da sayısal ve asılsız kalır.
-Evet, sen yarim ve yarım kalmış aşkıma sonsuz bir romansın.Tamamlanmış kurgularımızın dibek taşlarındaydık.Bir makale yazdırdı şeytan tana ve tene yakın; ama sana uzak bir yerde ya da yarde. Kaynağımız belli. Uzun araştırmaya gerekti bir geceye teslim olmak için. Erkeksel araştırmaların kaynağında yalancı alıntılar çoktur. Hazlar kaynakça, duygular kaynakça ve geceyi kaynaştıran demlerin sonsuzluğunda sayısal ve nesnel olanı yaşadık.
-Sevgi mercanlarımı saldım umutların ummanına. Sende kalışımın özeti: -Dünyamı güzelleştirmendi. Dünyamın merkezkaç kuvvetiydi kadınsal ışıltın.Bir erkeği dünya kılıp kadınının ekseninde döndüren bu kadınsal ışıltıdır. Bu ışıltı kadını da erkeği de güneş yapar.Sevgiyi ışık yapar, aydınlık yarınlara tümler.
-Işık yolu, aşk yoluyla kesişir. Aşk , güneşten önce sevdiğine gün ve ‘eş olmaktır.Onu gündüz ruhsal ışıklarıyla, gece ilgi, romantizm, sürprizleriyle, daha niceleriyle hep aydın bırakmaktır.
-Aşk, ışığın içine aşkın enerjisine kendini sunmaktır. Işık hızlıdır, aşktan daha hızlıdır.Aşk ile ışık hızının ortasında kadınsal ışıltın yakalar beni.
Işıktan ruha gelen serpintisel hıza, ruhsal akışa, içsel haza, duyusal enerjiye kendini sunmaktır aşk .
Karakterin duruşunda, özün durulanış doruklarında renkli ışıklarla sonsuzluğa, onsuzluğa, aşka, hayata, yeniden buluşmalara enerji olma halidir aşksal hayat.
Ve vurdum duymaz algıların yırtık sayfaları arasında okunan tek cümle seni toplar. Işığın özünden, mistik sevilerin yüzünde okunan öznel bir gülsün.Kokularının enerjisi ruhumu tümler, beni sana sunar.Bu yüzden yüreğinin en tanıdık yerine yar kaldım Işıkzen
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 18.8.2012 00:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!