Şair Paul Valery’e
Bir çağrı baştan sona kaplayıverdi kalbi
Kimdir bu kâinatın o ölümsüz sahibi?
Yalnız sensin Tanrı’m, yalnız sensin elbet
Bir sütun gibi sırtlayıp taşıdığım bu dünya
Aldığım her nefeste sanki bir angarya
Ölümün hükmüyle bitecek mi bu zahmet?
İnsan, ah o boş ve yıkılgan mukavva
Görse ne düşünürdü Âdem ve Havva
Bir sessizlik bağışlasa bizlere engin deniz
Sebepsiz ve değersiz, anlamsız bir kahkaha
Gözleriyle inanmış anlaşılan ruha
Bizler bu trajedinin üzgün seyircisiyiz.
Yollar nereye gider ,insan nereden gelir?
Ruhumu kemiriyor geceye bulanan fikir.
Anlatın yüceleri ey geçilmez dağlar
Nasıl çöker üstünüze o kutlu akşam?
Şehrin gözlerine inen sisten şehri nasıl kurtarsam?
Yoksa çare sizde mi ey geçip giden anılar?
Kara bir gökyüzüyle bir tutuyorum kendimi
İnsanlara küsmüş buldum bin yıllık kentimi
Uykulardan bir mana çıkarsam da nafile
Akşamın dudakları değerdi ufuklara
Geceyi bir kurban gibi sunamazken çocuklara
Bir incelik bağışlamak ne mümkün karanfile
Çehrelerden yayılsın bu naçar lanet
Güm güm vursun kapıları, bu kindar cinnet
Zaman geçmez olsun ve saatler dursun
Şehri bir cellat misali boğuverirsin bu sis
Bir azap olup da yüreğini bu his,
Karanlığın cehennemine günahkâr diye sunsun
2021 ARALIK
Kayıt Tarihi : 18.12.2021 22:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!