Argonaut Seferi’ymiş
Herkül, Mudanya’ya gelmiş
Herkül küreklik ağaç ararken,
Dostu olan Hylas, su peşindeymiş
Hylas Uludağ’dan dönmemiş geri
Hylas’ı kaçırdı, denmiş su perileri
Günlerce Hylas, adı haykırılarak aranmış
Bulunmayınca yine yine aranmış
Sonunda Hylas’ı arama işi dönmüş ayine,
Rahipler her yıl Uludağ’da gelmiş ayine
Antik Çağ’ın coğrafyacısı Strabon
Uludağ’ın nice kutsal ayinlerini anar:
“Uludağ yalnızca rahip ve rahibelere ait yerdi
“Saygısızlık yapılmayan
“Günah işlenmeyen
“Domuz eti yenmeyen”
Antik Çağlar’dan beri
Uludağ yoğun yerleşim yeri
İnsanın dağda yaşaması
Dağ hayatıyla uyuşması
Hep çekici gelmiştir
Mistikliğinde ruhlar dinlenmiştir
Hıristiyanlık döneminde dağda keşişler vardı
Dağa adını veren Keşiş’e Kilise Tepe, hisardı
İslâm geldi keşişlerin kaydı ayağı
Dağda dervişlerle sürdü gelenek
Sarı Saltuk, burada kurdu otağ
Dağdan Bursa Kalesi’ne attı ağ
Pınarbaşı sırtlarıydı yeri
Yardım ediyordu ona dağın cinleri
Güneşin Bakacak’tan kurtulduğu
Parlak ışığını saldığı öğle
Kâfirler ordu ile üzerine geldiler.
Sarı Saltuk yılmadı
Aklı fikri Bursa Kalesi’ndeydi
Müslümanları coşturdu
Cinleri koşturdu
Koca koca kayalar attırdı
Kale kapısını aman ile açtırdı
Sarı Saltuk aldı Bursa’yı
Kayıt Tarihi : 21.9.2018 22:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.