Mısralarım Sanadır Şiiri - Engin Badem

Engin Badem
105

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Mısralarım Sanadır

'Üstadım Ahmet Kaytancı beyefendiye ithafen'

MISRALARIM SANADIR.

Sanadır sözlerim,

Hayalimde dalıp gidensin uzaklara.

Belki en insan yanımsın,

Belki en mütebessim bakışım hayata.

Sen gelince hep aklıma,

Yıldızları tutuyorum avuçlarımda.

Gözlerimde bir Obruk şahlanıyor.

Köpüğünde yıkıyorum yüzümü,

Çapağımda gece gizleniyor.

Sonra alelacele,

Bir kır atın üzerinde buluyorum kendimi eğersiz,

Ellerim yelesinde sımsıkı.

Sen gelince aklıma usta,

Güneşi zıpkınlıyorum alaca düşlerden uyanıp.

Sonra bin Leyla sevdalanıyor mısralarımda.

Sonra bin Ferhat elinde kazma.

Delik deşik oluşuna şahit oluyorum Torosların.

Sonra kara kıştan uyanıyor Saimbeylim.

Dalları inadına basıyor kiraz.

Sonra kapayıp gözlerimi,

Dalıp gidiyorum pembe bir düşün peşine.

Bir elimde kağıt diğerinde kalem.

Seni yazıyorum usta,

İnan seni yazıyorum,ellerim titremeden.

Şimdi;

Bin toros sıralanır gözlerimde,

Doruklarında kar,

Çakalları ter basar açlıktan.

Boz ayılar derin bir uykudadır.

Denizin bilmem kaç mil uzağında kalmışım..

Nefesim daralır her soluk alışta.

Narasını duyarım çığın.

Gözlerim kararır,kesilir o an ışığım.

Sonra sen gelirsin be aklıma usta,

Alıp koklarım inci güllerini.

Bir yanım “Cumaali” olur,

Sonra;

Seni görürüm hayal meyal,

Seni bir köy okulunda kara tahta başında.

Sonra Urfa üstüne gelir,

Sen Urfa’da yetim.

Hey koca bıyıklı,kara adam;

Şimdi hangi mısra ile yatırmalıyım seni şiire,

Hangi bam teline dokunmalı hecelerim.

Yada kanatmalı mıyım? Yaralarını.

Yada susmalı mıyım? Usta.

Yada şiirlerini alıp ta koynuma,uyumalı mıyım? Usta.

Bir şey söyle ne olur,

Ne olur bu kez susma!

Ve bu şiir okurken,

Sakın ha ağlama.

Kara bıyığında ak yoktu o zamanlar,

Saçlarına düşmemişti henüz kırağı.

Gözyaşına şahitti güller, izlerken şanlı bayrağı.

Bayrak ve vatan,birde yürek işte,

Birde yüreğin ustacığım.

Biliyorum;

Her mısraına dokununca açan bahar ben olacağım.

Biliyorum;

Nazlı bir gelin misali,kendimi ak duvağımda bulacağım.

Anadolu’nun,

Yitik ve unutulmuş bir köşesinde,

Kara kışa bahar sunan bir adamdın.

Güllerin vardı senin,

Narin dağ çiçeklerin,kardelenlerin,menekşelerin.

Biliyorum kara bıyıklı yiğit adam,

Sırça bir sarayın hiç olmadı senin.

Toprak damlı bir okulda,

Tezek koruna uzatıyordun üşüyen ellerini.

Ve minik filizlere,döküyordun yürek terini.

Yüreğin ne güzel be usta,

Yüreğin senin yüreğin işte.

Sana hangi mısraımı yazsam az gelecek bu gidişle.

Şimdi,

Kara bıyığına aklar düşmüş,

Saçlarında gümüş renginde kırağı.

Görüyorum! Hala izliyorsun o bayrağı.

Ay ve hilal birde sen işte,

Bir sen ustacığım.

Eli kırbaçlı Artinleri lanetlemişti şiirin,

Ve Karabağ’a hasret kalmış yüreğin.

“Boncuk Gözlüm” diye başlamıştın her söze,

Ve gözyaşını gizlemiştin.Bilmem ki niye?

Bu hasretlik yer bitirir seni ustacığım,

Henüz vakit erken,

Daha uyanmadı bebeler

Çıkar cebinden ay parçası envarı,

Avuç avuç savur şu masumların yüzüne,

Gün olur devran döner usta,

Ziya ziya karanlık düşer gül rengine.

İşte böyle usta,

Kabul edersen eğer,bu şiir sana.

Kabul etmezsen eğer,yırt ve savur toros rüzgarlarına.

Biliyorsun sana kırılmam,kırılamam işte.

Ha birde ustacığım,

Kim bu usta diye sorarlarsa bana,

Adını vereyim mi?

O benim koca bıyık hocam Kaytancı diyeyim mi?

Şimdi sinirlendin biliyorum.

İnan derin nefesini ta buradan duyuyorum.

Kızma be usta,bana sen öğret böyle yazmayı,

Ve inandığı yoldan şaşmamayı.

Bu sefer seni dinlemiyorum ustacığım.

Çekersen çek kulağımı.

Sen çektin diye bile kimseye elletmem o kulağı.

Şimdi Ankara’da soğuk bir kış günü,

Masamın başında yazıyorum bu şiiri,

Ve son noktayı koyarken ustacığım,

Selam yolluyorum Saimbeylim’e,

Ve af diliyorum eğer kusurum var ise.

Engin Badem

Engin Badem
Kayıt Tarihi : 5.12.2006 14:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yılmaz Helimergin
    Yılmaz Helimergin

    Çok güzeel bir şiir. Ayrıca üstad buna değer...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)