Aşk küçükken oynadığımız misket oyununa benzer
İki kaybedip beş kazanırsın
Ne kadar uzaktan vurursan o kadar adın duyulur
Eve heyecanla koşarsın
''Anne mahallede birinci oldum bak kazandıklarıma! ''
Annen seni duymaz misketlerini umursamaz bile
''Ne bu üstün başın kir pas içinde daha yeni yıkadım! ''
Ve hayallerin yıkılır...
Sen ''Aferin benim oğluma'' beklerken bir posta azar işitir suçlu olursun
Zaten hiç yaranamazsın ki karşındakine...
Bundan sonra ne misketi heyecanla oynarsın ne de elindekilerinin kıymetini bilirsin
Bir misket kazanır onlarca kaybedersin üzülmezsin
Onlarca misket kazanıp bir tane bile kaybetmezsin sevinmezsin...
Büyüyünce bu misket oyununu aşka çevirirsin
Ne aşklarına değer verirsin ne de aşk nedir bilirsin
Sadece aşk başlığı altında yalan duygular yaşayıp gidersin
Çocukluğunu hatırlayıp ''Ne misket oynardım be'' dedikten sonra hep hüzünlenirsin
Tıpkı şimdi kaybettiğin aşkların boşa giden duyguların arkasından yaptığın gibi...
temmuz2001 / istanbul
Duygu YalçınKayıt Tarihi : 26.8.2002 21:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!