Kızım bu zeytin ağaçları senin
Benim sana emanetim
Dedin..dedin ya
Sen gittin
Ne zeytin ağaçları gördü gözüm
Ne de zeytin yemek istedi gönlüm
Hani..
Kırmızı peluş getirtmiştin Batman'dan
Onu çok sevmiştim
Verdim,seremedim ardından
Sen giderken çeyizini serdik,aldıklarını
Kullanmaya kıyamayıp sakladıklarını
Yeni gelin gibi uğurladık seni
Ağlamadık
Bağırmadık
İçten içe yandık
Kadın kısmı ağlamaz,
Bağırmazdı değil mi?
Sen atamdın
Sen babam gibiydin
Üniversiteye bile seninle gittim
Hani Trabzona giderken
Dağlar üstümüze yıkılacak gibi
Sanki kızım demiştin
Dağlar yıkılmadı dedem
Yıkan dağlar değil
Dönüşü olmayan gidişler
Ne zaman duruyor
Ne de gündüz geceyi terkediyor
Bak..
Yine güzel aylara girdik
Senin gittiğin zamana dedem
Dağ yıkıldı.....
Ne zaman sonra ilk kez ağlıyorum
Elime tutuşturulan lokma
Kaldı boğazımda
Sen geldin aklıma
Rahmet okudum gidene
Ben yandım senin gitmene
Ne kadar üzülsem de herkese
Ateş düştüğü yeri yakar değil mi?
Bize ait olan neyimiz var dünya da
Birden aklıma geldi
Giderken hangini götürdük ki yanımızda
Misafiriz demekki bizim sandığımız hayatta.
Geldiği gibi.....
Tülay EkerKayıt Tarihi : 21.8.2004 17:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

MiSAFIRLIGIMIZI BILMELIYIZ...
TESEKKURLER KALEMINIZE....
SELAMLAR
giderken birşey götürülmüyor da...
senin gibi hayırlı torunlar bırakılabiliyor..
rahmetle anıyoruz biz de..
sevgi ve saygıyla
hasan basri kale
TÜM YORUMLAR (7)