Şimdi çağırsam seni muhabbet akşamına
Tevazûnu gösterip misâfir olur musun?
Çilelerle örülmüş yaşantımın gâmına
Birazcık kulak verip misâfir olur musun?
Anlatmakla biter mi bilmem bu kadar çile?
İçimde açan gonca, döndü siyah bir güle.
Yıllar yılı gizledim söylenmiyor ki ele;
Gönlüme dostça girip misâfir olur musun?
Bir yıldız koyamadım göğsümde hilâlime,
Dayanamaz acırsın hâl-i pür melâlime.
İnan sen de ağlarsın şu perîşân hâlime;
Beni haldaşın görüp misâfir olur musun?
Ne bir kimse dost oldu, ne beni seven yârim.
Sol yanımı çıkarsam incinir diğer yarım.
Böyle geçen hayatı ben israftan sayarım;
Acıya göğüs gerip misâfir olur musun?
Seni üzmek değildir anlatmamın gâyesi.
Bunlar dile gelenler; dağ bir derdin sâyesi.
Sabaha dek sürecek garibin hikâyesi;
Yanıma şilte serip misâfir olur musun?
14.10.2006 /04.10/
Esat AnıkKayıt Tarihi : 18.10.2006 02:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Esat Anık](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/10/18/misafir-olur-musun.jpg)
Kalemin daim olsun
Neferi
TÜM YORUMLAR (1)