Kanadı Kırık, Yaralı Bir Güvercin Gibi,
Bembeyaz Teninde Sırlanmış Anlamlar Taşıyorsun.
Misafir Odasındasın Şimdi...
Nasıl Düştün Bu Çukura, Yada Kim Açtı Sana Kapıyı Bilmiyorsun!
Hatırlamak, Yada Hatırlanmak Adına Çırpınıyorsun.
Zamansız ve Vicdansız Bir Aşkın Kölesi Olmak Adına Bu Çırpınışlar,
Biliyorsun...
Kaç Zaman Daha Böyle Geçecek,
Kim Bilir Kaç Mevsim Üzerine Küllenecek.
Her Küllenen Mevsimin Koru Yüreğini Ateşe Verecek.
Sen; Umarsızca Bekleyeceksin Soğuk Yaz Günlerinin, Kışın Isıtmayan Güneşini.
Bir Zerre Sevgiye Muhtaç, Gönül Aşk'a Susamış Olarak...
Her Gözlerini Kapatışında Sarıldığın Mektuplara Sen Diye Sarılacak,
Ben Varmışım Gibi Uyuyacaksın Her Mehtaplı Gecenin Ayazında.
Soğuktan Bedenin Değil Yalnız Kalmış Yüreğin Titreyecek.
Dudaklarında Hep Bir Veda, Elveda Busesi,
Hiçbir zaman Dökülmeyecek Sözcükler, Özlem Elbet Birgün Bitip Tükenecek...
Su Gibi Akan Zamana İnat, Düşlerin Bitmeyecek Masallara Dönüşmüş.
Masallar Uyutmuş Hiç Büyümeyen Sevdanı,
Masallar Avutmuş Candaki Cananı.
Bir Nakarat Ninni Olmuş Dilinde...
"Canım, Cananım Sen Olsaydın, Gönlümde Taht Kursaydın,
Ne Olurdu Beni Bir kez Olsun Yanına Alsaydın..."
Misafir Odasındasın Şimdi...
Aşk İçre Aşk Var.
Yaralı Bir Güvercin Misali,
Kanadı Kırık, Biraz Mavi ve Asi...
Gözlerinde Buğulu Bakıyor Hani,
Öyle İçten, Öyle Fettan ve Baştan Çıkartan...
Bir Mum Işığında Tek Seçebildiğim Dudaklarındaki Naif Tebessüm Oldu,
Belkide Işığa Verdiğin Tek Yüzün Bu Oldu,
Naif Bir Tebessüm...
Şimdi Bir Çift Göz Sana Bakıyor,
Misafir Odasının Hiç Açılmamış Kapısından.
Prangalar Vurulmuş Üzerine, Ardından Bir Titrek Ses Haykırıyor,
Karanlık Odanın Ürperten Çığlığı Yankılanıyor Boyasız Duvarlarından.
Kazınmış Alçıları Üzerine Vurulmuş Aşk Çığlıkları Kulakları Tırmalıyor.
Usul, Usul Yaklaşıyorsun Sen Aldırmadan,
Sen Yaklaştıkça Karanlık Yerini Aydınlığa Bırakıyor.
Bir Bahar Şenliği, Ufak Bir Çocuğun Yürek Çarpıntısı Sarıyor Etrafı,
Taziyeleri Kabul Edilmiş Neşe Tomurcukları Açıyor.
Itır Kokusu Sarıyor Her Bir Yanı...
Ardından Kapılar Açılıyor, Kırılıyor Prangaları Karanlık Odanın.
Uçsuz Bucaksız Sevda Çölünde Bir Vaha Görünüyor,
Hayalle Gerçek Arasında Bir İkilem Yaşadığın...
Benimse Gördüklerim, Yalan Dünyamın Tek Gerçeği Oluyor.
Bir Sessizlik Sarıyor Etrafı, Esen Meltem Rüzgarı Eşliğinde,
Zindan Bekleyişin Kurtuluş Çanları Çalmakta.
Gözlerim Kenetlenmiş Ahu Gözlerine,
Kurumuş Yaprak Gibi İhtiyacım Var Bir Damla Suyuna!
Yıldızlar Kayıyor Gökyüzünde, Bir Dilek Tutuyoruz İkimizde...
"Sen ve Ben" Olmak Değil İstediğim,
Sende Aşk'ı Yaşamak İstemiyorsun Elbette.
Ben, "Sen" Olmak İstiyorum...
Sense Aşk'ı "Ben"de Yaşamak...
O Halde Ne Sen Bensiz Olabilirsin Yeryüzünde,
Nede Ben Sensiz Olabilirim Ahir Ömrümde...
Ben Sevdaysam, Sen Sevdamın Yangınısın...
Hoş Geldin Yüreğime; Canımsın, Cananımsın...
Kayıt Tarihi : 12.4.2013 19:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Okuduğunuz şiirin 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak ve yazar ismi kullanılmadan paylaşımı yasaktır! Eser sahibi tarafından tescillenmiştir. Şiir 05.02.2009 tarihinde kaleme alınmıştır...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!