Bir depremin yıkıntıları arasında geldin bana
Serin ve sessiz bir sonbahar sabahında
İstanbul uykudayken
Doyumsuz güneşin
Doyumsuz sıcaklığındaydı gözlerin
Erik çiçek açmış da bahçenin kıyısında
Sen ona hiç bakmadan geçmişsen oracıktan
Leylek dansa durmuş da bacanın tepesinde
O baharlım laklakını durup dinlememişsen
Şakır şakır bir tren bir gece köprüsünden
Islıkla dalmamışsan gurbet türkülerine
Devamını Oku
Sen ona hiç bakmadan geçmişsen oracıktan
Leylek dansa durmuş da bacanın tepesinde
O baharlım laklakını durup dinlememişsen
Şakır şakır bir tren bir gece köprüsünden
Islıkla dalmamışsan gurbet türkülerine
Dost şiirlerini eleştirmek içi - dışı bir olmakla mümkün.
'...adım atmaktan korkuyorsunuz' diyen bir samimi eleştiri, Sayın Lara Açanba tarafından gelmiş.
Böyle yaklaşımlara hepimizin ihtiyacı var.
Şimdi de kendi sıkıntımı dile getireyim.
Gel - gitlerini şiire döken şairin şiirini temelden çatıya oluştururken yapması gereken her şeyin bilgi ve malzemesi Osman arkadaşta var. Bunu geçmiş yazdıklarından kesinkes biliyoruz. Ama, bir kaşane projesiyle derme-çatma üç oda yapmış. Nedenini bizden daha iyi kendisi biliyor. Ben sadece (okuru olduğumdan) ikinci ipucunu vereyim. Söylenmemiş sözler serüvenlerinde kaçak güreştiğinden. Bilmezlikten değil, mütevazılıktan...
Ama şiir beyin, yürek ve yumruğu bir arada ister; aynı anda, aynı potada...
Saygı ile.
bir şiir yazdığınızda bakın şöyle geri çekilip...bir başkası yazmış gibi okuyun...sorun o vakit...ey! şiir ne var sende daha önce söylenmemiş...bu şairin şiiri söylemiş...duyuyor musunuz ...şiir ne diyor size...ben duyuyorum...bu şiirin şairi olduğu şehirdeki ve/veya dünyada ki tekrarları yaşıyor.....öyle yenilikle falan işi yok...söylenenlere de kulak asmaz...o zaman meraklıları gelir ve okur..size inanmak güzeldi şiir adına..ama adım atmaktan korkuyorsunuz...kolay gelsin.
misafirler hep yaparlar bunu hep giderler
guzeldi :)
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta