yaz ayları kavurur,
Mezopotamyanın uçsuz bucaksızlıklarını...
damları süpürür kum fırtınası,
tozu dumana katar engin gökler...
bir bebenin yüzünde acı tebessümle ıslanır başörtüsü,
karalar sürülmüş ellerin teri soğur...
ve eylül başları hatırlatır terkedilmişliği yeniden...
hasatsız düşler yalar geçer önünden...
kapılarda bronz bir misafir sureti...
Kayıt Tarihi : 10.10.2008 13:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!