Kimi doğmadan ölür, kimi yetmiş yıl yaşar,
Kimisi evde kalır, kimisi hergün boşar.
Para, şöhret peşinde geçer kiminin ömrü,
Nice sultanlar vardı, baksana hepsi öldü.
Aslında yok garanti bir saat sonrasına,
Her gün tohum ekilir şu insan tarlasına.
Kimler gelip geçmedi şu dünya denen yerden,
Kimi canandan geçti, kimisi geçti serden,
Ölüm gelip dikildi bir an karşımda benim,
Titredi tüm vücudum, buz kesildi bedenim.
Sanki Azrail ile göz göze geldik o an!
Almadan gitti beni, demek ki varmış zaman.
Oysa ben yarın için yaparken hesap kitap,
Bugünden bile geçtim, korkuyla düştüm bitap,
Hiç ölmeyecek gibi yaşarken bu dünyada,
Aslında ibret vardır; gördüğümüz rüyada.
Ne Ali’ ler var idi, ne Akifler düş kurdu,
Nice insan kaybettik, nice can ordu ordu.
Misafiriz aslında; uğradık geçiyoruz,
Yalanlara yapıştık, gerçekten kaçıyoruz.
Kimi gün yüzü görmez, kimi bir asır yaşar,
Dünya denen köprüyü hangi misafir aşar?
An gelip bitivercek ömür denen bu ırmak,
Aslında ne güzeldir, Hak’ka misafir olmak.
19 Ağustos 2005 Cuma 15:05
S.B. Sıhhiye
Kayıt Tarihi : 4.9.2005 12:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2011© “SENİ SENSİZ YAŞAMAK” Adlı Şiir Kitabımda Mevcuttur. Tarihler konusunda takıntılı biriyimdir. Bir çok tarihi hatırlar, zaman zamanda hem genel istatistiklerden hemde kendi günlüklerimden takip yaparım. Bu şiirin kaleme alındığı vakit bir tanıdık ile sohbet ederken konu Depremden (Ağustos Depremi yıl dönümü) açılmıştı, akabinde öyle kendinden emin bir hali vardı ki, plan ve projelerini anlatıyordu. Sohbetimiz bitti ve dağıldık. Sabah ezanı sonrası da o kişinin salasını duydum. Akşam bende misafirliği bitip gitmişti, sabah olmadan da dünyada ki misafirliği sona ermiş. Mevlam misafirliğimizi hayr ile neticelendirenlerden eylesin.
Saygı değer kardeşim Mustafa Çelebi Çetinkaya..
Güçlü kaleminizi zaten biliyorum ve her zaman takdir etmişimdir. Ama bu şiiriniz bambaşka güzel..Çünkü bir tarafta dünyevi meşgaleleri en önemli mesele gören ve sadece dünya için yaşayan insanların olduğu bu dünyada ;
1- Ankebut Suresi 57. Ayeti””Kullu nefsin zâikatul mevti summe ileynâ turceûn(turceûne).”” (Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.) idrak etmiş olduğunuzu koymuşsunuz ortaya.
2- Yine Bakara Suresi 156. ayeti:”” Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne).”” (O sabredenleri ki onlar, bir musîbete uğradılar mı biz Allah'ınız, gene de gerisin geriye ona döneceğiz derler.) hayatın mihengi olarak gördüğünüzü sergilemişsiniz güzel şiriinizde.
3- Evet sevgili kardeşim Mülk Suresi 2. Ayeti: “Ellezî halakal mevte vel hayâte li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve huvel azî zul gafûr”” (“Sizin hanginizin en güzel ameli yapacağını” imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Ve O; Aziz'dir, Gafûr'dur.) Hayatın özü olarak gördüğünüzü vurgulamış ve kendi vizyonunuzu de belirlemişsiniz…
Gönülden tebrikler ediyor, muvaffakiyetlerinizin devamını diliyorum..
Mustafa EROL
Namık Kemal geldi şiirinizi okuken (Herkes kimsenin sağ kalmayacağını bilir de kendisinin öleceğine inanmak istemez. (Namık Kemal)) demişti üstad lakin biz biliyoruz ki bizde öleceğiz.++
Emanet
Hep bir koşturmaca
Hep bir doymamazlık
Yatırımlar hep yarına
Dün dündü dedik
Bugünü yaşadık
Düşünmedik yarını
Koptu bir bir takvim yaprakları
Azrail geldi karşına
Dedi ne götüreceksin
Ne alacaksın yanına
Sağ el baktı sol ele
Sol el baktı sağ ele
Dedi nafile..
Bırak dünyalığı al yanına
Namazını, yaptın ise fitre zekatlarını
Çalıştın mı öteki dünyan için
Dedin mi kefenime cep biçin
İşte o zaman anlayacaksın
Bedenin bile emanet sana…
15.06.2012
Nehir Özen
TÜM YORUMLAR (16)