Tık tık tık bir gün kapım çalındı
Aşk vurgunu yemiş bir âşık içeri daldı
Söylememe gerek mi var, girdin bile içeri
Bu can seni teselli etmeli
Kumral saçlarını geri aldı
Elindeki valizi bir hamlede kenara fırlattı
Sonra, yıllardır kenarda sakladığım gül kokulu mumu yaktı
Derin bir iç çekerek aynaya baktı
Evin içine birden ahenk saçıldı
Diğer kırık kalplilerin hiç biri bunu yapamadı
Hiç biri içimi senin kadar titretemedi
Hiç biri gönlümün derinliklerine bir dalışta inemedi
Adını sordum adsızım dedi
Nereye gidiyorsun, ne arıyorsun ya da neden, kimden kaçıyorsun dedim
Sorularımın cevabı hiç dile gelmedi
Peki kalbini kim kırdı değince orasını hiç sorma dedi
Canım hep böylesini ister, dilerdi
Tanrı sonunda bana misafirini gönderdi
Ellerinde aşkın kirli izleri vardı
Ama gözlerinde ayrı bir ışıltı
Sonra yüzü aniden soldu
Yorgundu, yatağa yılıverdi
Onu yalnız bıraktım dinlensin diye
Sabah kahvaltısında yüzünden gülümsemeyi eksik etmesin diye
Saatler oldu uyanmadı ve beni soğuk teni karşıladı
Gelişi gibi gidişinde de farklılık vardı
Önceki kalpler gibi oda tekmeyi atmadı
Sadece yaşayamadığı canı yarım bıraktı
20 Ekim 2015
Salı
Kayıt Tarihi : 22.3.2017 15:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!