Sahi kaybettiklerimizin içinde
Sırt sırta gelmiş merhametimiz mi?
Vardı da avuçlarımız göğe açılmadı.
Ağlayıp duran zamanı unuttuğumuz
Annesiz kalmış evler gibi
Cam kenarında ay'ı izleyen...
Yorulmuş yaş'ın,
Demiri atmış üç yaşına...
Bir çay koy da; can ocağına,
kalbine misafir var...
Derler'i tasından dökelim
Zamanın samanıyla savuralım...
Celal tarlasına ektiğimiz tohum
İkramıyla çay tabağına dolsun.
Göz göze baktığımız, resmin
Süresini yeniden isteyelim.
Dudakların arkasına saklanan
Gülen yüzün çağıldayıp yaşasın.
Kalkışmaya çıkan göz yaşımız gibi
Kalbin soluğu ile avuçlarımız,
Göğe açılsın...
Kayıt Tarihi : 17.4.2022 17:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Etrafım ağlaşıp dururken yanlızlık treninde konuşmaya çalışıyor merhamettem yoksun sesler oysa seninle çay tabağında konuşmak var herşeyi unuttuğumuz
![Mustafa Kargal](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/04/17/misafir-103.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!