Dudağında belirip yüzüne yayılan,
Saçtığı aşkla yüreğimi yakan,
Senin şu öldürücü, vurucu,
O eşsiz gülümsemelerin, gamzelerin…
Kaçırarak bakarsın ya gözlerini,
O kısık gözlerin baktığı her yerdeyim.
Senin şu sert tutumun, cilvelerin,
Hallere soksa da beni, yine severim seni.
Bilsem ki son günümdür acunda,
Üzülürüm, sıkılırım olamamaktan yanında.
Kendimi bilirim, ben mutlaka o anda da,
Vatan der durur, çabalıyor olurum bir şeylerin uğruna.
Şimdi sen bil ki, seni düşünmüyor değilim.
Hatta geceleri, senin adını sayıklarken,
Senin hayalini kurarak uyuyorum.
Düşünüyorum, senin sevgine layık değil miyim?
Karanlıklarımı aydınlatırcasına ak yüzün,
Ömrüme ışık saçan o ak, pak tenin.
Çıkıp girdin yaşamıma, ortasında güzün.
İlerleyebilir miyiz seninle, ileriki yıllara değin?
“Seviyorum” deyince bir sessizlik aldı seni,
Yollarda da karşıma çıkmamaya başladın.
Söyle bana düşmek mi peşine, aramak mı,
Vazgeçip, dönüp, uğraşmamam mı getirir eski seni?
Zira ben yoruldum koşmaktan.
Emek verip sevip, sonra sevilmemekten.
Büyükler demişti ki: sözlerimizi gelme bakmamazlıktan,
Senin sevdiğini değil, seni seveni seveceksin.
02.02.2022 Çepni Serhat ÖZTÜRK – BİŞKEK/KIRGIZİSTAN
Kayıt Tarihi : 8.5.2022 14:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!