Mirimiz Şiiri - Cebbar Korkmaz

Cebbar Korkmaz
440

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Mirimiz

Yukarıdan bahseder
Belden aşağı düşünür
Döğruyu söyler
Hep yanlış yapar mirimiz
Bir zamanlar tombala çektirir birasına okey oynardı
Tanrının yanında yok yoktur
Kime nezaman ne vereceği hiç belli olmaz
Beşer buya hidayete erdi beynamaz
Beline yeşil bir kuşak bağlar
Attıkça çağlar çağladıkça ağlar
Ağladıkça cahilleri inek gibi sağar
Hesabına sığmaz dolarlar marklar
Tvekkül allahtan servet budala kulardan
Onun duasını almayan çarpılır
En ağır sorgulara çekilir
Cehennemden bir daha çıkamaz
O bizim için dua eder bizim için en lüksünden yer içer
O olmadan tanrı bizi kuldan saymaz
O olmadan dualarımız kabul olmaz
O cennete gider
Biz cehenneme
O ermiştir
O derviştir
O bilgindir
Mir demişizdir bir kere
Ayakları basmaz hiç yere
Münasebetsız yakalandı münafık kaç kere
Kimin haddine etsin vel vele
Mekanı saraya benzer
Kutsanmak için yatağına gönüllü yatar fadimeler ayşeler
Duasını alan herkesi evsunlar
Efsunlanmak için sırada bekler en güzel hatunlar
Evsunlarken bile küfürü basar
Öylesine aptallaşmışki kullar
Onun küfüründe bile bir hayır arar
Mir ya bu
Ağzından ne çıkarsa kerametten sanarlar
Utanmasa muzunu öptürecek zındık herkese
Çokta mutlu olacak bu dangalaklığı din sanan her kimse
Gerçekte o ne dindardır nede mir
Onun kerameti bizim cehaletimizdendir
Yukarıdan bahseder
Belden aşağı düşünür
Döğruyu söyler
Hep yanlış yapar mirimiz
Bu eser tescillenmiş olup tüm yasal hakları mkevcuttur iktibas edilemez

Cebbar Korkmaz
Kayıt Tarihi : 2.7.2008 13:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Pir alevi kesiminde saygın bilge kişi anlamına geldiyinden bu şiirin adı mir olarak deyiştirilmiştir GERÇEKTE NE DİNDARDIR NEDE PİR ONUN KERAMETİ BİZİM CEHALETİMİZDENDİR

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Recep Uslu
    Recep Uslu

    Geçen gün ümreden dönen sayın pir! lerini Atatürk hava limanına karşılamaya giden sayın! müritleri görünce, insan sevgisiyle dolu olan ben yada öyle olduğunu sanan ben ' Bunları dolduracaksın bir otobüse İran sınırından öteye bırakacaksın ve bu ülkeye sokmayacaksın' diye düşündüm. Ülkem için, insanlık için üzüldüm.Bu kadar kafasız, bu kadar ayküsü düşük insanlar topluluğu ile birlikte yaşadığıma üzüldüm. Seni kutlarım usta şair Cebbar Korkmaz...her konuya duyarlısın ve lafını esirgemiyorsun.
    Recep Uslu

    Cevap Yaz
  • Melek Ayaz
    Melek Ayaz

    Bu dizeleriniz kendini pir adlandıranlara gitsin..bir pirsulta..bir hacıbektaşi veli..bir hazreti mevlanadır..Pir...ali asker kardeşim ne güzel demiş...sizde kendini pir sanan sapıklara ne güzel bir gönderme yapmışsınız gerçekleriyle...saygılar yolladım kaleminize...tam puan azdır..
    melek ayaz

    Cevap Yaz
  • Ali Asker Çataltaş
    Ali Asker Çataltaş

    ''pir denince benim aklıma sadece pirsultan gelir ondan başkada bir tanımam.bu şiirinizde kimleri nalatmak istediginizi anlayamadım hacı hoca diyorsanaız sözüm.zaten onlarada güvenim yok...o zihniyeti taşıyanlar ne devriş olur nede pir..
    sayfanız pirsultandan alıntıyla ayrılıyorum..

    PİR SULTAN ABDAL

    Hayatı ve Şiirleri

    16'ncı yüzyılda yaşadı. Hakkında fazla bilgi yok. Asıl adı Haydar. yaşamının büyük bölümü Banaz köyünde geçti. 16'ncı yüzyılın ikinci yarısında Sivas çevresinde boy gösteren Alevi-Bektaşi kökenli ve İran yanlısı mezhep olaylarına karıştı. Sivas Beylerbeyi Deli Hızır Paşa, Pir Sultan'ı astırdı. Ölümümün, 1547-1551 ya da 1587-1590 arasındaki bir tarih olduğu sanılıyor. Çeşitli araştırmalarda 6 ayrı Pir Sultan kimliğine değinilir. Sırasıyla, Çorum yöresinden olup bir süre Ankara'da Hasan Dede tekkesinde kalan Pir Sultan'ım Haydar, aruzla şiirler yazan Pir Sultan, Divriği yöresinde yetişen ve asıl adı Halil İbrahim olan Pir Sultan Abdal, 18'inci yüzyılın ikinci yarısı ile 19'uncu yüzyılın başında yaşamış olan Abdal Pir Sultan, 16'ncı yüzyıl sonu ile 17'nci yüzyıl başında yaşayan ve Pir Sultan'ın asılmasıyla ilgili deyişleri söyleyen Pir Sultan Abdal. ve son olarak menkıbeleşmiş yaşamıyla tanınan, Hızır Paşa'nın astığı kabul edilen 16'ncı yüzyıl şairi Banazlı Pir Sultan Abdal. Halk edebiyatı araştırmacıları, gerçek Pir Sultan Abdal olarak Banazlıyı kabul eder. Pir Sultan Abdal, Alevi gelenekleri ve tarikat içinde yetişti. Hayati (Şah İsmail) , Kul Hüseyin ve Kul Himmet'ten etkilendi. Şiirlerinde duru ve yalın bir kullandı. Ana konuları, aşk, tasavvuf ve kavgadır. Tekke ve tasavvufun kalıplarını aşıp geniş bir halk kesimine seslenebildi. Medrese öğrenimi görmediği için, diğer bazı halk şairlerinin tersine, Divan Edebiyatı'ndan hiç etkilemedi. Saaddin Nüzhet Ergun, Abdülbaki Gölpınarlı, Pertev Naili Boratav, Cevdet Kudret, Cahit Öztelli, Sabahattin Eyuboğlu, Mehmet Fuad, Ohan Ural, Mehmet Bayrak ve Erol Toy'un Pir Sultan Abdal araştırma ve kitapları var.



    Ötme Bülbül

    Ötme bülbül ötme şen değil bağım
    Dost senin derdinden ben yana yana
    Tükendi fitilim eridi yağım
    Dost senin derdinden ben yana yana

    Deryadan bölünmüş sellere döndüm
    Ateşi kararmış küllere döndüm
    Vakitsiz açılmış güllere döndüm
    Dost senin derdinden ben yana yana

    Haberin duyarsın peyikler ile
    Yaramı sarsınlar şehidler ile
    Kırk yıl dağda gezdim geyikler ile
    Dost senin derdinden ben yana yana

    Abdal Pir Sultan'ım, doldum eksildim
    Yemeden içmeden sudan kesildim
    Zülfün kemendine kondum asıldım
    Dost senin derdinden ben yana yana


    --------------------

    Ötme bülbül ötme

    Ötme bülbül ötme şen değil bağım
    Dost senin derdinden ben yana yana
    Tükendi fitilim eridi yağım
    Dost senin derdinden ben yana yana

    Deryadan bölünmüş sellere döndüm
    Ateşi kararmış küllere döndüm
    Vakitsiz açılmış güllere döndüm
    Dost senin derdinden ben yana yana

    Haberin duyarsın peyikler ile
    Yaramı sarsınlar şehidler ile
    Kırk yıl dağda gezdim geyikler ile
    Dost senin derdinden ben yana yana

    Abdal Pir Sultan'ım, doldum eksildim
    Yemeden içmeden sudan kesildim
    Zülfün kemendine kondum asıldım
    Dost senin derdinden ben yana yana


    --------------------

    Bende bu yayladan şaha giderim

    Karşıdan görünen ne güzel yayla
    Bir dem süremedin giderim böyle
    Ala gözlü pirim sen himmet eyle
    Ben de bu yayladan şaha giderim

    Eğer göverüben bostan olursam
    Şu halkın diline destan olursam
    Kara toprak senden üstün olursam
    Ben de bu yayladan şaha giderim

    Bir bölük turnaya sökün dediler
    Yürekteki derdi dökün dediler
    Yayladan ötesi yakın dediler
    Ben de bu yayladan şaha giderim

    Dost elinden dolu içmiş deliyim
    Üstü kan köpüklü meşe seliyim
    Ben bir yol oğluyum yol sefiliyim
    Ben de bu yayladan şaha giderim

    Alınmış abdestim aldırırlarsa
    Kılınmış namazın kıldırırlarsa
    Sizde şah diyeni öldürürlerse
    Ben de bu yayladan şaha giderim

    Pir Sultan Abdal´ım dünya durulmaz
    Gitti giden ömür geri dönülmez
    Gözlerim de şah yolundan ayrılmaz
    Ben de bu yayladan şaha gider


    --------------------

    Dostun bir gülü yaralar beni

    Şu Kanlı Zalımın Ettiyi İşler
    Garip Bülbül Gibi Beni Zareyler
    Yağmur Gibi Yağar Taşlar Başıma
    İllede Dostun Bir Fiskesi Yaralar Beni Beni Beni
    Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni

    Dar Günümde Dustum Düşmanı Beli Oldu
    Bir Derdim Var İdi Şimdi El Oldu
    Ecel Fermanı Boymuna Takıldı
    Gerek Vura Gerek Asa lar Beni Beni Beni
    Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni

    Pir Sultan Abdalım Can Göye Almaz
    Haktan Emir Olmasa ı Rahmet Yağmaz
    Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Degmez
    İllede Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni Beni
    Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni.


    --------------------

    Başlıksız

    Varıp yoldaş olma sen uğursuza
    Komşu olma namussuza arsıza
    Sabah selâmını verme pîrsize
    Adamın başına belâ getirir

    Muhib yolldaş olma kalleş yâr ile
    O yâr da durmadı bir ikrar ile
    Sakın sohbet etme münkir kör ile
    Altının adını pula getirir

    PİR SULTAN ABDAL'ım derdim ziyade
    İçilirmi yârsız yad ile bade
    Yâr odur ahrette şefaat ede
    Sadık yâr insanı yola getirir.

    --------------------

    Bir Güzelin Aşığıyım

    Bir güzelin aşığıyım erenler
    Onun için taşa tutar el beni
    Gündüz hayalimde gece düşümde
    Kumdan kuma savuruyor yel beni

    Al gül olsam al gerdana takılsam
    Kemer olsam ince bele sarılsam
    Köle olsam pazarlarda satılsam
    Yarim deyi al sinene sar beni

    Abdal Pir Sultan'ım gamzeler oktur
    Hezaran sinemde yaralar çoktur
    Benim senden özge sevdiğim yoktur
    İnanmazsan git Allah'a sor beni

    --------------------

    Bin Cefalar Etsen Almam Üstüme

    Bin cefâlar etsen almam üstüme
    Gayet şirin geldi dillerin dostum
    Varıp yad ellere meyil verirsen
    Kış ola bağlana yolların dostum

    İlâhi onmaya yardan ayıran
    Bahçede bülbüller ötüyor uyan
    Kula gölge olsa Allah’a ayan
    Senden ayrılalı gülmedim dostum

    Pir Sultan Abdal’ım gülüm dermişler
    Bu şirin canıma nasıl kıymışlar
    İster isem dünya malın vermişler
    Sensiz dünya malın neylerim dostum

    --------------------

    Nefes

    Güzel aşık cevrimizi
    Çekemezsin demedimmi
    Bu bir rıza lokmasıdır
    Yiyemezsin demedimmi

    Yemeyenler kalır naçar
    Gözlerinden kanlar saçar
    Bu bir demdir gelir geçer
    Duyamazsın demedimmi

    Pir sultan ALİ şahımız
    Hakka ulaşır ahımız
    Oniki imam katarımız
    Uyamazsın demedimmi

    --------------------

    Dağlar

    Ey benim divane gönlüm
    Dağlara düştüm yalınız
    Bu cefayı kendi özüm
    Pek mail gördüm yalınız

    Dağlar var dağlardan yüce
    Dağmı dayanır bu güce
    Derdimi üç gün üç gece
    Söylerim bitmez yalınız

    Şah'ın ayağına varsam
    Hayırlı gülbengin alsam
    Kızılırmağa gark olsam
    Çağlasam aksam yalınız

    Pir Sultanım ey erenler
    Erine niyaz edenler
    Üçler, kırklar, yediler
    Mürvete geldim yalınız

    --------------------

    Derdim Çoktur

    Derdim çoktur hangisine yanayım
    Yine tazalendi yürek yarası
    Ben bu derde kande derman bulayım
    Meğer Şah elinden ola çaresi

    Efendim efendim benim efendim
    Benim bu derdime derman efendim

    Türlü donlar giyer gülden naziktir
    Bülbül cevreyleme güle yazıktır
    Çok hasretlik çektim bağrım eziktir
    Güle güle gelir canlar paresi

    Benim uzun boylu servi çınarım
    Yüreğime bir od düştü yanarım
    Kıblem sensin yüzüm sana dönerim
    Mihrabımdır kaşlarının arası

    Didar ile muhabbete doyulmaz
    Muhabbetten kaçan insan sayılmaz
    Münkir üflemekle çırağ söyünmez
    Tutuşunca yanar aşkın çırası

    Pir Sultan'ım katı yüksek uçarsın
    Selamsız sabahsız gelir geeçersin
    Dilber muhabbetten niçin kaçarsın
    Böyle midir ilimizin töresi

    --------------------

    Nasıl Yar Diyeyim

    Nasıl yar diyeyim ben böyle yare
    Mecnun edip çöle saldıktan sonra
    Alemin bağında bülbüller öter
    Giden benim gülüm solduktan sonra

    Coşkun sular gibi çağlamayan yar
    Gönlünü gönlüme bağlamayan yar
    Benim şu halime ağlamayan yar
    Daha ağlamasın öldükten sonra

    PİR SULTAN ABDAL'ım sürem bu yolu
    İnsanın kamili olmuşam kulu
    İster yağmur yağsın isterse dolu
    Gidem ben ummana daldıktan sonra

    --------------------

    Dönen Dönsün

    Koyun beni hak aşkına yanayım
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
    Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

    Kadılar müftüler fetva yazarsa
    İşte kement işte boynum asarsa
    İşte hançer işte başım keserse
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

    Bir gün mahşer olur divan kurulur
    Suçlu suçsuz varsa orda bulunur
    Piri olmayanlar anda bilinir
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

    PİR SULTAN'ım arşa çıkar ünümüz
    O da bizim ulumuzdur pirimiz
    Hakka teslim olsun garip canımız
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

    --------------------

    Gafil Gezme Şaşkın

    Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
    Yalan dünya senin olsa ne fayda
    Akibet alırlar tatlı canın
    Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

    Söylersin de söz içinde şaşmazsın
    Helâli haramı yersin seçmezsin
    Nasibin kesilir de sular içmezsin
    Akar çaylar senin olsa ne fayda

    Söylersin de el içinde sözün var
    Yeler çalışırsın oğlun kızın var
    Bu dünyada üç beş arşın bezin var
    Bedestenler senin olsa ne fayda

    Bir gün alır götürürler evinden
    Hakk'ın kelâmını koyma dilinden
    Kurtulaman Ezrail'in elinden
    Dünya dolu malın olsa ne fayda

    Pir Sultan Abdal'ım çıktık oturduk
    Kaza lokmasını burda yetirdik
    Dünya bizim diye çektik getirdik
    Yalan dünya bizim olsa ne fayda

    --------------------

    Geçti Dost Kervanı

    Şu karşı yaylada göç katar katar
    Bir güzel sevdası gözümde tüter
    Bu ayrılık bize ölümden beter
    Geçti dost kervanı eyleme beni

    Şu benim sevdiğim başta oturur
    Bir güzelin derdi beni bitirir
    Bu ayrılık bize ölüm getirir
    Geçti dost kervanı eyleme beni

    Pir Sultan Abdal'ım kalkın aşalım
    Aşıp yüce dağı engin düşelim
    Çok nimetin yedik helallaşalım
    Geçti dost kervanı eyleme beni

    --------------------

    Kul Olayım Kalem Tutan Eline

    Kul olayım kalem tutan eline
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
    Şekerler ezeyim şirin diline
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

    Allahı seversen kâtip böyle yaz
    Dün ü gün ol şah'a eylerim niyaz
    Umarım yıkılır şu kanlı Sivas
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

    Sivas illerinde sazım çalınır
    Çamlı beller bölük bölük bölünür
    Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

    Münafıkın her dediği oluyor
    Gül benzimiz sararuban soluyor
    Gidi Mervan sâd oluban gülüyor
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

    Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa
    Gör ki neler gelir sağ olan başa
    Hasret koydu bizi kavim kardaşa
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz ''

    Cevap Yaz
  • Ufuk Bayraktar
    Ufuk Bayraktar

    anlamlı dizelerdi...

    Cevap Yaz
  • Bayram Kaya
    Bayram Kaya

    Güzel argümanların tutuşturulduğu, insanların anlamama yorgunluklarını, girişin hücceti ile yırtma gayret, iddia ve başarısını koymuş bir çalışma.

    Tebrikler selamlarımla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Cebbar Korkmaz