Kapısı aralandı anılarla dolu sandığın
Baktım ki içinde kendimi de unutmuşum
Dost diye yıllarca andığım
O kimseler çoktan solmuş
Defter arasında kurutmuşum
Bir dünya insan
Haykırsan anlamazlar
Aynı sesleri duyan
Aynı yıldızlara bakanlar
Azlar...
Arkadaşım ol İstanbul
oturup leblebi şekeri yiyelim seninle
seksek oynadığımız kaldırımlarda,
seyyar dönmedolaplarda kelebekler gibi uçuşup
Bahtıma esen en güzel rüzgarsın
Lodos gibi ısıttın gönlümü bir kış mevsimi
Karayel de olsan severdim seni
Yorulana kadar savrulurdum sana kapılıp
Kim inkar edebilir ki yağmur sonrası güzelliğini
bana bir İstanbul borçlusun en mavisinden..
gökyüzü geniş, martılar geçmeli üzerinden...
denizi serin, balıklar çekilmeli galata köprüsünden...
şairler geçmiş olmalı tarihinden,
üzerine bin bir şiir yazılmalı,
Bir yelken mi, bir kürek mi..
Yoksa bir yürek mi gerek dostluğuna..
Ben seni kayıkken sevdim
Demli sohbetler ederdin yolcularınla
Kocaman bir gemi olup
Korktuğum karanlığa yürüyüşümsün
Güneşi ardımda bıraktım
Kendine bile yetmezse
Biraz da o üşüsün
Bu kaçınca suret seni gördüğüm
Aslı kim di, benzeri kim,
hepsi zihnimde kördüğüm
Kalbimin karanlığında büyüttüğüm
Bu duygu NE ki
Her yanım simsiyah
Ne bir ses
Nede umudu gösterecek bir ışık
Etrafımda herkes lal, ama ve ahraz
Bana biraz anlayış gerek
Beni hayata bağlayacak sözleri
söyleme ne olur,
Çok oldu ben bu hayattan gideli.
daha önceleri hiç duymadığım ninnileri dinletmesende olur,
derin bir uykuya daldırdım düşünceleri.
içimde büyüttüğüm şüpheleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!