Miraciye-i Hamidiyye

Yükselt beni ey Rabbim çıksın ruhum yükseğe,
Yükselt ki değsin başım kubbesiz duran göğe.

Beden topraktan, taştan, sudan ve madendendir.
Ruh mu? Ona sınır yok o Yüce Merhamettendir.

Eğer olsaydı beden ruha denk olan cevher,
Işıldayıp dururdu bedenle dolu her yer.

Heyhat ki heyhat bize, ruhu saldık tatile,
Beden bu yüzden çeker, çile üstüne çile.

Allah Resûl’e dedi: Dosttur bedenle ruhun,
Gel hadi ulaş bize açıktır kutlu yolun.

Cebrail ile Burak onunla çok rahattı,
Çünkü o üzerinden beden yükünü attı.

Vardılar hep birlikte enbiya dergâhına,
Muhammed Mustafa’nın ilk kıblegâhına.

Kudüs! Ey mağdur şehir! Sen ne kadar kutlusun,
Muhammed geldi diye ne kadar da mutlusun.

Geçti geçecek derken yüz yıl oldu gamlısın,
Bilirim gam yüküsün bu yönünle namlısın.

Kırılsın vurdukları prangalar kilitler,
Bunlar seni zannedip ruhlarını kilitler.

İbrahim’in anısı Süleyman’ın davası,
Böyle hiç korunur mu Musamızın yasası.

İbrahim, Musa, İsa müjdeler Muhammed’i
Rabbimiz Mirac için seçer Kutlu Mescidi.

Bu Mescitte kılmıştı o gece Namazını,
Rabbi kabul etmişti ümmete niyazını.

Bedenle ruh bir olup göğe yükseldi burdan,
Sanki beden ruh gibi oluverdi saf nurdan.

Yoksa çıkabilmezdi tâ Sidre-yi Müntehâya,
O yükseldi göklere Cebrâil kaldı yaya.

Cebrâil ona dedi: Benim sınırım belli,
Ama sana sınır yok sen farklısın besbelli.

Fe evhâ ilâ abdihî mâ evhâ dedi Allah,
Gözü de hiç şaşmadı keskinleşti maşallah.

Allah ona vahyetti çok şeyleri gecede,
Kimi inandı buna, şek oluştu nicede.

Namaz, Kuran, bilgiler verildi bol bol ona,
Biz inandık bunlara, kim demiş yalan sana.

Varsın inkârcı gülsün bu kutlu yürüyüşe,
Bana Sıddıklık yeter aldanma görünüşe.

Rabbim sen çıkartırsın diriden ölüleri,
Yaratırsın âlemde can olan hücreleri.

İsra ve Mirac haktır, inanırız şüphesiz,
Bunlar senin eserin, yaprak da düşmez sensiz.

Sen kâdir-i mutlaksın mucize sana bağlı,
Mucizeyi reddeden, belli hayvan dimağlı.

Rabbim bu bedenimi kılma sen bana bir yük,
Rahminle kıl ruhumu bedenimden çok büyük.

Ruh bedenle bir oldu çıktı arş-ı âlâya,
Hayvan beden ölürse ruh yükselir semaya.

Bugün ruhlar taşlaşmış, taştan da katı olmuş,
Tunçtan heykeller gibi sert kalıplara konmuş.

Ondan inkâr ediyor İsrâ ve Mi’racını,
Rabbim bu illetlerin sen ver tez ilacını.

Benden alırsan yükü ben bir ışık olurum,
Ruhla beden birlikte yoluna koyulurum.

Abdulhamit BİRIŞIK
Denizli, 21 Mart 2020, 20:30