Miracın hakikatini Peygamberimiz, Rehberimiz, Mürşidimiz, Önderimiz Hz. Muhammed SAV yapmıştır. O nun muhatap olduğu her şey tüm insanlığadır. Çünkü O bir kavmin, bir ümmetin, bir mezhebin, bir tarikatın peygamberi değil tüm insanlığın peygamberidir.
Ona bildirilen her emir ve yasak nasıl onun şahsında tüm insanlığa bildirilmişse MİRAÇ ta kişinin benliğinden uzaklaşıp Hakka doğru ilerlemesi de onun şahsında tüm insanlıktan istenilir ki, hakikati yani insan kendisinin hakikatini kavrayabilsin, anlayabilsin ve yaşayabilsin ve Hakkın zatına ulaşıp, Hakla Hak olabilsin.
Hakka ulaşmayan, Hak-sız olan her şey; hayat, ilim gibi sıfatların hepisi kişi benim, bana ait dediği için benlik taşıdığı için batıldır, batıcıdır, yok olucudur. Yok, olmamak Hakta var olmak için kulluğa yani yokluğa varmak ölmeden önce ölmek gerekir. Yokluğun zevkine aczinin farkına varan insan miracın zevki olan miraç basamaklarına ayak basar.
Miracın zevkini anlayabilmek, o basamaklarda yürüyebilmek için fena âlemini fenada zevk etmesi gerekir. Buna en iyi örnek, kişinin namazıdır. Namaz miracın kendisi ise namaz bir zevk işidir. Zevk etmek; eğlenmek gülüp oynamak değil, fani olan yani kendine ait olmayan hayatın farkına varmak, o Hayatı-yaşamı, Hay sıfatının sahibine, gerçek diri olan Allaha CC vermektir.
Başkasının, Allahın CC olan Hayatı kişinin kendisine mal etmemesidir. Bu Hayat bu Vücut benim, bu yaşantım benim, hayatımı yaşarım gibi söylemler ancak kendi kendini kandırmaktır, aldatmacadır. Bu Hayat benim diyene; basitçe bir soru?
—Mademki bu Hayatın, bu Vücudun senin, Hayatında, vücudunda olan değişimlere, ağaran saçlara, büyüyen tırnaklara mani ve engel ol, senin olduğunu bilelim derler adama.
Tüm peygamberlere bildirilen emir ve yasaklar da olduğu gibi Hz. Peygamberimize bildirilen her şeyden de her insan sorumludur, onun yaptığından yükümlüdür. O yükümlülükten biri de Miraçtır.
Miraç meselesi hala tartışılır bir konu olmaktan çıkamamaktır. İlim tartışılarak değil dinlenilerek öğrenilir. Dinlemesini bilmeyen nasıl işin ehli olsun. Ehil olmayan kişilerin konu hakkında konuşmalarıdır. Kendi miracını yapmayan ASIL MİRACI nasıl anlasın. Bal yemeyen balın tadını nasıl bilsin. Acı yemeyen acının lezzetini nasıl tatsın.
Miraç; hayatı anlamaktır. Yaptığının-yapacağının sonucunu görebilmektir. Tıpkı aşırı süratle giden bir aracın dönemece girerken takla atacağını saptamaktır. Haksız bir işin sonucunda nelerle karşılaşacağını sezmektir.
Kuranın zahiri ve batini manasını görüp seyretmek miracın kendisidir aslında. Yanlışlara engel olmak için ise; doğruyu anlatmaktan, Allahın CC sevgi ve aşk dolu olduğunun farkına varmaktan geçer. Çünkü insan; çevresinden ve telkinden anlayan ve etkilenen sosyal bir varlıktır.
Hakkı, Hak olanı gizleyip saklamak; çeşitli şekilde nefsine zulmetmek; ahlak ve niyetini bile bile, lisan ve libas ile örtmek; başta kendisi ile ve Allah ile ve de halk ile barışamamak, hatta milletlerle ve dinlerle barışamamak; senlik-benlik savaşını içinde gizlice takip olacağından, ikilik addettiğinden, tevazu ve alçak gönüllük taşımadığından miracın engelidir.
Asıl ve mutlak varlık Allahtır. İnsanın vekili Allahtır, Allahın vekili ise insandır. Bunu anlayabilmektir işte miraç. Her insan Allahın CC halifesidir O nun vekilidir. Yaptığını Allah CC adına yapar, çünkü o halifedir. Kamil olması şart değildir. Kamil insan ise hem halife, hem vekil, hem de peygamberin varisidirler.
Selamlar Sevgiler Saygılar.
Mustafa Turhan 25 Ağustos 2009
Mustafa TurhanKayıt Tarihi : 25.8.2009 07:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her insan Allahın CC halifesidir O nun vekilidir. Yaptığını Allah CC adına yapar, çünkü o halifedir. Kamil olması şart değildir. Kamil insan ise, hem halife, hem vekil, hem de peygamber varisidirler.
Miracın mubarek olsun......
Teşekkürler dost, sağ olasın.
Baki selam ve muhabbetim ile.
TÜM YORUMLAR (2)