Minyatürler, Minyatür görüntüler

Aynur Uluç
498

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Minyatürler, Minyatür görüntüler

Apocalyptica 'Nothing else matters'ı çalarken, bir djarum sigarası ağzımda. Bilgisayar ekranının yarattığı son ışık da kendiliğinden sönünce o küçücük kız çocuğu ile yalnız kaldım odada, sigaradan çıkan karanfil ve tarçın kokusunun ortaklaşalığında sarınmış olarak.

Yapayalnız ama yüreğimde onlarca insan.

O kimseleri yanımda götüremediğim dağın arkasında, yine de yapayalnız.


'Sarı gelin' çalmaya başladı Minyatürler’den.

Keman sesinin hiç sırası değil şimdi...

.....................

Ya da tam sırası.

İçimi dağlıyor yükselen ezgi.

Yıllar öncesinden bir sahne canlanıyor gözümde; bir bahçe Diyarbakır’ın sıcağında... Evimizin bahçesi sözde, ama hafızamda tekrar kontrol ettiğimde görünen o ki; bir bahçe sadece...

Konuşan kadınlar ve yanlarında o minik çocuk oyun oynuyor. Bir ses:

- Ne güzelmişsin sen, ne şirinmişsin böyle!

Kocaman gülümseyen bir ağız...

Ve ekliyor bu güzelliği vurgulamak için, kadın:

- Seni oğluma alayım, kaçırmayayım.

Tam bu sahnede, tekstte olmaması gereken buz gibi bir ses duyuluyor. Bu tatlı tınıyı eziyor, paramparça ediyor küçük kızın belleğinde:

- Benim bir torunum var ki, gözün kız görsün.

diyen babaannesinin sesi; sanki o torunu değilmiş gibi...

Öleli yıllar olmuş bu kadına artık söylenecek söz yok bu noktada. Yapılacak bir hesaplaşma yok. Ama onu her hatırladığımda, boğazıma oturan yumruyu çözmenin yolu; konuyu asıl görülmeye değer bulunan toruna söylemek olabilir mi, diye geçiyor aklımdan. Bu konuşmadan bile haberi olmayan diğer küçük kızla paylaşmak belki geçmişi; daha da gecikmeden hayat karmaşasında.

Yıllar yılı karşı cephelerde gibi bize dayatılmış konumlarımızı sorgulamak, belki de birlikte...

Aynur Uluç

Karşın / Sayı 1 / 2007

Aynur Uluç
Kayıt Tarihi : 4.10.2004 19:26:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Ah dün/ cükler, bugün/cükler ve yarın/cıklar. Dejavuyu andıran minyatürler..O Ayrıntı denilenler ki çoğu zaman esastan daha önemli olan.

    Bazan bir müziği bahane ederek kuş sürüsü gibi dalarlar odamıza, bazen annemizin verdiği ve yediğimiz bir madlen çikolotayı öne sürerek gözlerimizde yaşa dönüşürler. Kimi zaman da artık tam unutmuştum dediğinizde Van gölünden tuz kalıpları ile sandıkla içinde gelmiş çiroz balığın köz üzerindeki gözleri ile hesaplaştırır siz hayatla.

    Ve nedense bize inat ihtiyarlamayan bir yanımızdır bilinç

    Cevap Yaz
  • Asuman Çakır
    Asuman Çakır

    tatlım..
    yani içimizde yıllarca taşıdığımız, en ince ayrıntısına kadar düşündüğümüz şeyler ve onların kahramanları.. aynen yaşamışsındır.

    Yoksa bunların hiç biri yaşanmadı da ben mi sanrıya kapılmıştım yok eğer öyle değilse bu insanlar kim, kafamın içinde, geçmişimde dersin kendi kendine..
    Garip oldum anlayacağın..

    En sonunda biz de bize kalıyoruz. Güzel güneşli bir sabah gibi uyanıp, gece yattığımız çarşafı pencereyi açıp güneşe, havaya silkelemek herhalde..

    Koca koca insanların başına gelince çok da etkilenmiyorum da çocukların hele kız çocuğunun bu türden (sevgisizlik, ikinci plana atılma hissi, itme kakma..)şeyler başına gelince...

    canım, hakettiğin sevgi denizlerinde boğulasın inşalllahhh:))))))))))))))))
    Seni seviyorum

    Cevap Yaz
  • Esra Tuzcu
    Esra Tuzcu

    gerçekten iyi gözlemlenmiş şiirde konu.sonunu ne güzel bağlamışsınız.sevgilerimle.

    Cevap Yaz
  • Mehmet Nacar
    Mehmet Nacar

    Yıllar yılı karşı cephelerde gibi bize dayatılmış konumlarımızı sorgulamak belki de birlikte…

    Kutluyorum sizi. Saygılar. Mehmet Nacar

    Cevap Yaz
  • Vahdet Nafiz Aksu
    Vahdet Nafiz Aksu

    şu an sarı gelin çalışor , yüreğimin haber merkezinde ...bu şiir üstü yazıyı okurken

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (9)

Aynur Uluç