kutlayacaktık bugün senin doğum günündü,
minik kuşum; ne işin vardı Cerrahpaşa'da?
hiç istemediğimiz şey keder ve hüzündü
yeter ki sen iyi ol, sağlıklı ol yaşa da..
gam kasavet bulutu bir sis olup sislensin
Allah de.. gerisi boş, dua her şeyin başı...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Henüz bir kaç gün evvel genel cerrahinin önündeki banklara gece yarıısı kendimi rastgele atmışken;
huysuz bir genç bir hanıma bir topkek parası için habire baskı yapıyordu.''Bende bozuk para var...'' diye elimi cebime atmışken sonradan annesi olduğunu öğrendiğim hanım sabah çocuğun ameliyat olacağını söyledi. Malum ameliyat olacaklar gece bir şey yememeli.Ve anne böbrekleri iflas etmiş oğluna o sabah bir böbreğini verdi.Babası ise oğlunun yanında doktora donör olamıyacağını söylemiş.Bu reddiye çocuğun psikolojisini altüst etmiş.Anne yüreği yine öne çıkmış.
Ateş düştüğü yeri yakıyor.
Yüce Allah hepimizin hastalarına acil şifalar versin.
o nadide baba güzelliğinin duyumuyla o dünya güzeli kızımıza Tanrı'mın meleklerini hizmete davet etmek için yüreğim yol olsun diledim... Tanrı'mın melekleri ve şefaatini yüreklerimizin minik kuşları başuçlarında hep duyumsasınlar o güzellikleriyle... sevgiim bu anlarınız için sizlerle olsun, saygım bu güzel ulaşım yolunda merhabam olsun size...
Boğazım düğüm düğüm oldu...yazacak kelime bulamadım...gökyüzündeki melekleri gönderiyorum yavrunuza.saygılarımla.
melek ayaz
Çok geçmiş olsun...Çiçeklerin en güzeline dualarım... sevgiyle...Nurdan Ünsal
gülsün gözlerin, sesin hep şen şakrak seslensin.
yakışmıyor sana hiç, elem, matem, gözyaşı..
Yakışmaz, yakışmasın da zaten. Herşeyden evvel masumiyeti bile yeter.
Tebrikler, saygılar.
Çok güzel ,sevgi dolu bu dizeler Mezun olduğum okulun adı olduğu için ilgimi çekmişti ,umarım kızınız iyileşmiştir,emin ellerden!Tebriklerimle...
'Allah de.. gerisi boş, dua her şeyin başı... '
Zaten dönüş O'nadır. Allah şifa versin. Tebrik ederim.
sevgili şiir dostları
..merhabalar,
..10 günlük bir Cerrahpaşa serüveninden sonra nihayet kızımız evinde.
..ameliyat sonrası nekahet dönemini geçiriyor.
.Allah'a şükür sağlığı iyi.
..nazik mesaj ve ilginize sonsuz teşekkürler,
..herkese selam ve saygılarımla,
..sağlıcakla kalınız.
...kenan mim eryiğit
Sn. Eryiğit..
Dilerim o minik kuş yuvaya dönsün...
Önündeki hayatta yüzü hep gülsün...
Sıhhatli bir mutluluk içinde yüzsün...
Ana babasının yüzün güldürsün...
Acil şifalar dileklerimle( şu anda evinde olmasını niyaz ederim)
Çok teşekkürler
Saygılar,sevgiler
Geçmiş olsun, acil şifalar dileklerimle...
Saygılar..
Bu şiir ile ilgili 48 tane yorum bulunmakta