Hatırlıyor musun?
Minik ,minik ellerimiz vardı.
Ve hep kocaman gülümserdik.
Erik ağacının gölgeside ne güzeldi.
Ya o kibrit kutusundaki tuza banıp yediğimiz erikler
Annem seslenirdi .
" Çocuklar karnınız acıkmıştır."
Ve biz ona doğru koşardık.
Birer dilim salçalı ekmeği alıp yemyeşil çimenlerin üzerinde hem yer hem hayallere dalardık.
Gök kocaman bizse küçücüktük.
Ve biz hep onun koynunda olmayı düşlerdik.
Önce bir sürü balon alıp kendimize bağlamayı düşünmüştük.
Ancak köyümüzdeki balonlar uçmuyordu.
Şehirden uçanını almak içinde paramız yetmiyordu.
Sonra yanlış hatırlamıyorsam bir Ramazan günüydü
Tv'de de Hezarfen Ahmet Çelebi'den bahseden bir program vardı.
Ogün sen yoktun.
Ben bulduğum tahtalardan muşambalardan kanat yapıp tek katlı evimizin çatısından kendimi yere bırakmıştım.
Ancak tahtalar okadar ağırdı ki bir kanat çırpamadan yere çakılmıştım.
Sana anlatınca baya gülmüştün.
Sonra köyümüzün üzerinden arkasında iz bırakan uçaklar geçerdi.
Haaa şurdan kalkmış şuraya gidiyor derdik.
Ne günlerdi ama güneş sapsarıydı.
Şimdilerde yaşlanıyor mu ne?
Sonra hayallerimizle büyümüştük.
Sen vatan hizmeti için askere bense eğitim için Kıbrıs'a gitmiştim.
Sen bir helikopterin ben bir uçağın içerisindeydik.
Ve ellerimiz minicikti.
Kayıt Tarihi : 26.10.2024 21:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!