İçimizde fırtınalar koparken
dışımız sakin bir göl gibiydi.
İnsanlar bizi hep iyi bildi.
Yaşlarımız içimize akarken
bir sahte tebessüm kondurduk dudaklarımıza.
Ve insanlar inandı
Şehirlerden birinde bir kardan adam varmış.
Kardan adam herkese hep gülücük saçarmış.
İçi buz gibiymiş oysa, içi ayazmış karmış.
Kardan adamın kocaman hayalleri de varmış.
Yazık ki olmayacak hayallere dalarmış.
Hani yağmur yağar,
bir huzur kaplar içini.
Gözlerin dalar uzaklara.
Gitmek istersin,
kimsenin olmadığı diyarlara.
Fikrimin baş köşesine kurulup oturmuşsun sen.
Gölgen gönlüme düşmüş, ömrüme yürümüşsün sen.
Fikrimde hayli zamandır senin hayalin oturmakta.
Hayalin ki fikrime, gönlüme çığ olmakta.
Bir çığ ki yerle bir etmekte senden gayrı her şeyi.
Sana sitem etmek mi?
Yapamam ki!
Sana sitem edemem ısırırım dilimi.
Sessizliğimin sebebi olduğunu,
Yokluğunun gönlümü nasıl yorduğunu,
Akşam oldu yine.
Gün alıp başını gitti.
Sessizlik çöktü âleme.
Ümitlerden bir gül,
ömürlerden bir gün daha yitti
Azım ben, birazım.
Bahara çıkmak bilmez
sensiz ayazım.
Sensiz kıştayım ben.
Öyle üşümüş...
Öyle çaresiz...
Gönlüm, hüzünlendin yine.
Etme!
Gözlerimden taştın yine.
Sakın ha, düşme yere!
Anlayacaklar...
Sus, etme.
Gel diyorsun, gel bul beni,
Uyandır senli günlere gözlerimi.
Bekliyorsun sen de beni.
Sen de özlüyorsun.
Sen de yanıyorsun.
Sen de derin bir uykuya dalmışsın.
Yaşıyorum, doğrudur;
yaşamak denirse!
Yer yüzündeyim ancak
gökyüzüm kayıp.
Her günüm gece lakin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!