Mine / Nesir Şiiri - Taş İskele

Taş İskele
428

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Mine / Nesir

Yaşamdan karmaşık ya da karma karışık kesitler…(karmaşıklık öte dünyada hakkını istemesin.)

-meli, -malı ile doğup batar güneşimiz. Düşündüklerimizin ortancası dışında hiçbiri –mez, -maz…yorgun ve yılgın anlamsızlığımıza içiririz zemzem niyetine hedef şerbetini. Mavi boncuk toplamak ve dağıtmaktan biçare, yaşam mehtabının hoş karanlığına içeriz…bu durumdan memnun muyuz ne?

Meğer bir hayat bilgisinin farkına varırız. Meğerler, ürerler amip hızıyla... Tek hücreli olmaları tesellisiyle yılgın yılmazlığımızı çekeriz. Son çare tüfeğimiz bıkkın bıkmazlığımız. Harabe gönlümüzün sırça sarayıdır tutarsızlığımız bilmeyiz. Bilmediğimiz salt bu değil…(mi ne?)

Simetrik bir yaşamda asimetri yaşayan bir “kendimiz” olmalı. Cesaret edemeyiz. İnsanlık ağırdır. Kaçış bu yüzdendir. Ritim ve simetrinin silüetidir , insan dışındakilerin yaşamı. O da ne, insan sanılanlar, insan değil…(mi ne?)

Rakkasenin kıvraklığıyla, vurgunun uyuşukluğu arasında zamanın katledilmesi…yaşam…

…yaşam…belki de , -se -saların, –seydi -saysaydı olmasının ötesinde eyvallahların olmadığı bir kutucuk…bir masal kutucuğu…

Bir Kaf Dağımız, bir de Anka kuşumuz olur her dem. Masal deriz. Masal kahramanı olduğumuzdan.

Anka kuşumuzun sırtından Kaf Dağımızı hedefleriz….ölümüne…varamadan ölürüz…masalımızın bir gereği hatta değişmez gerçeğidir. Ankanın gak demesini su istemesi biliriz, guk demesini et. Götürmem demeyen bineğimizin, götürmeyeceğini bile bile, hayalimizin hedefi hatırına istediği her bir şeyi sunarız…karşılığında hiç bir şey alamayacağımızı bile bile…Almadan vermenin kutsallığını, yanlış yerde kullandığımızı biliriz… (mi ne?)

“oysa” , -se ve –saların içinde bundan mükemmeli ve farklı görev üstleneni olamaz. Oysa deriz , farklılığımızın farkına varırız. Farklılığımızın ortak paydasında gülümseriz yaşama. Oysa hayat çok anlamlı ve yekten. Oysa…oysa…oysa…Böyle derim “oysa” böyle düşünmek zorunda olmayan insanların varlığı olabilir…(mi ne?)

Her şeye dıştan bir bakarız, içten bin görürüz. Yoğururuz. Anlamlar yükleriz. Baktığımız şekliyle gördüğümüz hiç ya da yok…Bazen mezarlıkta serviye bakar, cananın boyunu görürüz. Örneklenmeyle bitmez… dıştan bakışımıza , içten görüşlerimiz vardır. Tüm bunların nedeni olduğumuz gibi gör-ül-meyişimiz…(mi ne?)

* * *
Yüreğimin çeperini emay ettiğim Mine,
Çatladın mı ne,
Bu ne?

“olabilir mi ne?”, “değil mi ne?”, “biliriz mi ne?”, “olabilir mi ne?”, …

Yanıtı alınmamış sınırsız sayıda sorunun var olduğunu bile bile, sormaktan kendimi(zi) alamayız.

Sormaya devam etsem…
Ey yüreğimin çeperi Mine,

Neyse, neyse…
Hayat ya da masal devam ediyor…

"Yârin zülfüne dokun da zülfiyâre dokunma." demiş diyen.

Taş İskele
Kayıt Tarihi : 22.11.2022 12:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Araf'ında sayıklamalar

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Demet Karamuk
    Demet Karamuk

    Soru sormayan adamın tüm soruları kendi'neymiş, meğer Mi Ne? :) :) :)
    Yüreğine, gönlüne, kalemine sağlık Mahlas.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)