Mine'ce Aşk Şiiri - Mine Türk Ay

MİNE’CE AŞK

Aşk, insanın kendi içinde yarattığı bir olgudur. Aşka hazır olduğunda ya da en zayıf anında yakalar seni. Kim olduğu önemli değildir aslında aşık olduğun kişi. Sadece '' O AN'’! İşte bütün mesele bu! O an, kareye hangi resim, kimin resmi takılıyorsa aşık olursun O'na. Aslında aşık olduğun, aşkın kendisidir. Kendi hayalinde yarattığın kişidir. Ya da kendi özüne dönmektir aşk. Bütün aşamalarını yaşarsın aşkın. Bir çan eğrisi vardır aşkın. Önce yavaş yavaş yükselir. Ele geçirir seni. Sonra en tepe noktasına ulaşırsın, delirirsin. Acı çekersin. Uykusuz kalırsın, ağlarsın. Tamamen koparsın hayattan. Eğer karşılıklıysa şanslısın. Mutlusundur. Çılgıncasına kucaklarsın tüm dünyayı. İçin içine sığmaz. Ayakların yere basmaz. Ama eğer mutsuzsan, yani aşık olduğun kişi duygularını karşılıksız bırakmışsa, ya da karşılıklı olsa da sevginiz, bir araya gelemiyorsanız, çeşitli nedenlerden, işte aşk o zaman daha da bir katmerlenir. Çünkü acı ile beslenir aşk. Özlemle, gözyaşı ile. Karanlık gecelerde beklersin, umutsuzca. Günden güne büyür içinde. Sığdıramazsın kalbine. Kanadıkça beslenir, yücelir. Sabredersin, kavuşmayı beklersin. Seni fark etmesini, sana karşılık vermesini dilersin. Ama nafile. Sevgili ne yaparsa yapsın, vazgeçemezsin aşkından. Çünkü henüz miyadı dolmamıştır aşkın. Çünkü henüz çan eğrisi yolculuğunu tamamlamamıştır. Mutlu da olsan, mutsuz da olsan bu süreç devam eder. Ta ki artık yolculuğunu bitirene kadar aşk… Karşılıklı yaşayanlar aşkı; bir süre sonra aslında aşık olduğu kişinin çerçevedeki resme uymadığını anlamaya başlar. Ya da büyü yavaş yavaş yok olur. Her şey sıradanlaşır. Eğer çerçevedeki resim doğruysa, aşkın yolculuğu yönünü''SEVGİ''ye doğru çevirir ve ömür boyu sürer. Bu mutlu ve karşılıklı aşklar içindir. Sevgi en güvenilir limandır, sonsuza kadar birlikte dinlenebilecekleri. Bir de karşılıksız ya da kavuşamayan, ulaşamayan aşklar vardır demiştim. İşte o aşk, daha da bir direnir zamana. Hani derler ya,’’Sonsuz aşklar, kavuşamayanlardır’’. Aşık, dayanabildiği kadar dayanır acıya. Pervane gibi kor olur, aşkın ateşinde. Yanar yanar… Ya sevdiğini sonsuza kadar hapseder içine, ya da artık çektiği acılardan o kadar canı yanar ki; huzur bulmak ister. Bir şekilde vazgeçer, yeniden yelken açar yeni aşklara...
25.4.2009
Mine Türk Ay